Elliyi Devirmek
50 yaşında bir adam arıyorum Her borca girmiş, her borcu ödemiş Sonra yeterince para edinmiş Ama paradan gözleri kamaşmamış
\*\*\*
50 yaşında bir adam arıyorum Her borca girmiş, her borcu ödemiş Sonra yeterince para edinmiş Ama paradan gözleri kamaşmamış
\*\*\*
Ben, ailem ve sağlığım hariç tüm servetimi kaybetmişken bazıları başarılarla dolu bir geçmişle çok büyük bir servet sahibi oldular
Hemen işsiz kaldığım eve götüremediğim ekmek parasına bile muhtaç olduğum günlerimi aklıma getirmeye çalışıyorum
Üniversiteyi kazanıp Denizli'ye gittiğinde evimizde inanılmaz bir boşluk oldu. Hergün defalarca telefonla görüşmemize karşın onun canlılığını ,moral verici konuşmalarını çok aradım. Ama ,onun iyi olduğunu bilmem ve iyi bir eğitim ve meslek için Denizli'de olduğunu bildiğimden mümkün olduğunca eksikliğinin bizi ne kadar etkilediğinden hiç bahsetmedim.
Biliyor musun, her geçen gün çığlıkları daha da artıyor içimdeki haylaz küçük kızın. İki gözü iki çeşme ağlıyor son günlerde, “Hiçbir yere gitmek istemiyorum.”diye. Sen gelince gitmek zorunda mı o?hep saklamaya çalışırdım onu herkesten; ama inan ben de istemiyorum ondan ayrılmayı
Patronunuz kötü bir gün geçiriyorsa, olabildiğince alçak sesle ve yavaş yanıt verin. Ilımlı tonlarda konuşmak, sizi bir yetişkin gibi gösterirken, kavgacı patronunuzu çocuk yerine koyacaktır
İçinden, ‘’Çok güzel bir gün olacak, bu gün dünden de iyi’’ diye geçirdi. Temel felsefesi oydu. Her gelen yeni günün bir önceki günden daha iyi olacağına inanırdı.
Neden bu kadar devletini en çok seven bir halk olarak
en az devletine güveniyoruz? Neden, her türlü bir konjuktürde bölünme, şeriata dönme, dinden çıkma gibi kaygıları bu kadar yoğun yaşıyoruz?Neden özgüvenimiz bu kadar düşük?
Bu gün 17 Ağustos 2007. Bir deprem yıl dönümü. Hayır, bir deprem ağıtı veya gelecekte ki muhtemel büyük İstanbul depremi değil bahsedeceğim
Çünkü hiçbir kelime aşkın insana verdiğini anlatmaya yetmez ve hiçbir kelime ki kullanan kim olursa olsun; aşkı, bir kızın masmavi gözlerine dalıp gidildiğinde duyulan sonsuzluğa ait olmanın tarifsiz huzuru kadar iyi anlatamaz!!! ‘’
Frances M. Stern e göre Stres Saldırısına karşı İLK YARDIM ÇANTASI , aşağıda ki sırayla kullanılan dört teknikten oluşur:
Bölge halkını kazanmak için sosyal, ekonomik ve psikolojik önlemlerin planlanıp, gerçekleştirilmesini gerektirir. Askeri önlemleri geliştiren ve tüm ekonomik, sosyal ve psikolojik önlemlerin uyumlu bir şekilde planlanıp uygulanmasını sağlayan bir büyük strateji içinde bütünleşmesi de gerekir.
Sarılıp yatarız birbirimize. Sanki, gece bizi birbirimizden koparacakmış gibi. Sonra, kollarımız uyuşunca ister istemez birbirimizden ayrılırız
Bunların yanında ben en çok Türk çizgi romanları okur ve onları okuduğum yerde Türklüğümle onur duyardım. En sevdiklerim Tarkan, Karaoğlan, Kara Murat, Tolga, Yüzbaşı Volkan. Genelde tamamına yakını tarihi kahramanlarken sadece Yüzbaşı Volkan günümüzde yaşayan bir kahramandı.
Dün Irakın Dış İşleri bakanı, Şu anda Irak kuvvetleri ve ABD kuvvetlerinin PKK a savaş açacak bir pozisyonu yoktur.,demiş. Buna da Irakta ki iç savaş riskini engel göstermiş.
Tam üç aydır, evet üç aydır işsizdi. Bir yıl önce iflas etmişti. Bir kişide ki yüklü alacağını tahsil edememiş ve bundan dolayı tıkanarak işini çevirememişti. Günlerce uykusuz kalmış, çaresizce Allaha yalvarmış ama kendisine borçlu olan kişiden bir haber bile alamamıştı.
Avrupa Birliği, son İlerleme Raporunda Türkiyeye Kıbrıs Rum Kesimine deniz ve hava sahalarıyla, limanlarını açması için 15 Aralık 2006 tarihine kadar süre tanındı. Bu tarihe kadar, bu bizden istenilen yapılması olanaksız istem, yerine getirilmediği takdirde Müzakerelerin
Dondurulacağı şeklinde tehditkâr uyarıda bulunuldu
Çok büyük merakla ve heyecanla gittim yanına. Tabii giderken sana layık olabilmek için takım elbisemi giydim, kravat taktım. Berberde sakal tıraşı olup, saçlarımı bile tarattım. Sonra bindim taksiye, gittim şirketine. (Param çok olduğundan değil aşkım. Elbisem kırışmasın diye.)
Gittikçe B.O.P (Büyük Ortadoğu Projesi)' un büyük planlarının adım adım uygulandığı şu günlerde biz hala olayları sadece izliyoruz. Hiçbir stratejimiz yok ve de geliştirmiyoruz.
Yetmedi mi, neden bir de mezarlıkta ki yakınlarınızı ziyaret etmiyorsunuz. Hayatın ne kadar kısa ve sorunları büyütmenin anlamsızlığını anlayacaksınız.
Yazabilmek özgürce,limitsiz..
Ama,kırmadan sadece sevgiyle.
Art niyetsiz,kavgasız bir yaşam dileğiyle
1961 Gaziantep doğumluyum.Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F Maliye bölümü 1984 mezunuyum.Halen serbest ticaretle uğraşmaktayım.
Gaziantep
Kamuran Esen, Uğur İzzet Karakoç,Funda Bilgili ve tüm izedebiyat ailesi
Daha kendimi bir yazara benzetecek kadar iyi yazamıyorum