..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




18 Kasým 2011
Öpücük Tutkusu...  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Sol eli çoktan beri tenini okþayarak aþaðýlarda dolaþmaktaydý. Sað elinin altýndaki kalp atýþlarý, adeta zonklayarak aþaðýlarda, bacaklarýnýn arasýnda atmaya baþlamýþtý.


:BEFG:


Mehmet, ona Sarýkýz diyordu. Sarý, uzun lüleli saçlarý vardý da ondan… Tam da evlerinin karþýsýndaki bir evde oturuyordu. Mahalle kýzlarýyla birlikte, mahalle camiinin imamýndan kuran okumayý öðrenmeye giderken görüyordu onu hep.

Zamanla o da Mehmet’i görmüþ, beðenmiþ olmalý ki, arkadaþlýk teklifi yaptýðýnda hemen kabul etmiþti; fakat bu arkadaþlýklarý esnasýnda ne bir pastanede buluþmaya yanaþýyordu, ne de bir sinemaya gidip film seyretmeye. Bütün görüþmeleri, camiyle sokaklarý arasýndaki beþ yüz metrelik mesafedeki buluþmalarýndan ibaretti. O mesafede hemen birkaç dakikalýðýna elinden tutmaktan baþka cinselliði çaðrýþtýracak hiçbir temaslarý olmuyordu. Sarýkýz bundan daha fazlasýna yanaþmýyordu da ondan. Bazen, bir kiraza benzeyen dudaklarýndan küçük bir öpücük vermesi için dakikalarca yalvarýyordu. O yalvarmayla, yakarmayla kimden, ne istese, nah diye verirdi ya, bu inadýndan bir öpücüðü bile vermiyordu iþte. Belki ikna ederim diye düþünerek, artýk iþi iyice azýtýp, evlenme bile teklif etmiþti.

“Nasýl olsa evleneceðiz, ver bir öpücük!”
“I-ýh!... “
“Keçi inadý vardýr, bilirim, ama macýr inadý diye bir þey var mýdýr, bilmiyorum.”

Bu muhacir kýzý müthiþ inatçý çýkmýþtý iþte...

Mehmet, kesin kararýný vermiþti: Evlenecekti onunla ve zifaf gecelerinde o dudaklarýný doya doya bir öpecek, sonra da hemen boþanma davasý açacaktý. Hem vallahi, hem billahi, yapacaktý bunu! Ya evlenerek öpecekti, ya da güzellikle öpecekti…

Evlenip de baþýný yakmadan önce deneyebileceði bir baþka fýrsat çýkmýþtý karþýsýna.

Annesiyle babasý, acil bir iþ için (bir ihtimal cenaze için) köylerine gitmiþlerdi. Kur’an kursu aksamasýn diye Sarýkýz’ý götürmeyerek evde yalnýz býrakmýþlardý. Ertesi günü sabah erkenden dönecekleri için kýzý bir geceliðine yalnýz býrakmakta bir sakýnca görmemiþlerdi.

Bir öpücük kopartamamýþlýðýn hýrsýyla mý, yoksa içtiði birkaç biranýn hafif çakýr keyfiyle mi, her neden ise, gece, saat on bir civarýnda, yüksek duvarýndan aþarak Sarýkýz’ýn evinin bahçesine geçmiþti. Niyeti, bir hýrsýz sessizliðiyle kýzýn yatak odasýna girmek ve uyuyan kýzýn dudaklarýna bir öpücük kondurmaktý. Uyanýr da yaygaraya kalkýþýrsa da, nasýl olsa evlenmek üzere olduklarýna ikna ederek yaygara yapmasýný önleyebilirdi. Bu planýn kötü bir plan olduðunu kat’iyyen düþünmüyordu, kafasýnýn o andaki çalýþma yeterliðine göre, arzu ettiði öpücüðe kavuþturacaðý için de özellikle mükemmel bir plandý.

Evin ýþýklarý tamamen kapalýydý ve Sarýkýz, hiç kuþku yok ki, derin bir uykudaydý. Aynen planladýðý gibi, açýk bulduðu bir pencereden bir hýrsýz sessizliðinde evin içine girdi. En soldaki odanýn Sarýkýz’ýn odasý olduðunu biliyordu, sessizce onun odasý önüne vardý.

Sarýkýz, evde kendisinden baþka kimse olmadýðýnýn güvencesiyle, ya da dýþarýdan bir ses olursa daha rahat duyabilmek kaygýsýyla odasýnýn kapýsýný açýk býrakmýþtý. Soluk bile almaya çekinerek, kapýnýn kenarýna sinip içeriye baktý.

O da ne?

Gördükleri inanýlacak gibi deðildi.

Evet…

Sarýkýz, loþ karanlýk içinde, yatakta deðil, bir koltuk üstündeydi ve perdeleri açýk penceresinden içeri vuran sokak lambasýnýn ýþýðý altýnda, yanlamasýna oturmuþ, yüzü pencereye dönük olarak mastürbasyon yapýyordu!

Mehmet, arkasýnda kaldýðý için görünmesi imkânsýzdý, o nedenle baþýný iyice uzatýp, onu daha rahat görmeye çalýþtý.

Kýz, koltuða oturmuþ, bacaklarýný pufun üstüne uzatarak iyice yayýlmýþtý. Elleriyle boynunu, yanaklarýný okþuyor; parmaklarýnýn ucunu dudaklarýnýn üstünde gezdiriyordu.
Kýz, iki dudaðýný biriyle öpüþürmüþçesine açýp kapatmaya baþladýðýnda Mehmet, “garantisi var, benimle öpüþtüðünü kuruyor þu anda,” diye düþündü. “Hayalimi kuracaðýna, gerçeði var burada be kýzým!”

Kýz, sol elini usulca aþaðý doðru kaydýrmýþ, gömleðinin yaka aralýðýndan içeri sokmuþtu. Parmaklarýný sutyeninin üstünde dolaþtýrmaya baþladýðýnda hareketlerinin ilikli gömlek düðmeleri yüzünden kýsýtlandýðýný fark ederek elini çýkartýp, sabýrsýz bir hýzla gömleðin düðmelerini çözmüþtü. Bu defa sað eliyle sutyenin sol parçasýný okþamaya baþladý. Elinin altýndaki sutyenin içinde sol memesinin deðil, kalbinin durduðunu sandý: Dan, dan, dan... Sutyeni sýyýrdý aldý kalbinin üstünden, avuçladý kalbini… Kalbinin sutyenin içinde deðil de, memesinin içinde attýðýný hissetmeye baþladý. Okþadý usul usul, ucu dirilip taþ gibi oldu memenin, okþadýkça sýzlamaya baþladý. Kalbinin atýþlarý okþadýðý yerden çýkýp bütün vücudunu sardý.

Sol eli çoktan beri tenini okþayarak aþaðýlarda dolaþmaktaydý. Sað elinin altýndaki kalp atýþlarý, adeta zonklayarak aþaðýlarda, bacaklarýnýn arasýnda atmaya baþlamýþtý.

Sol eliyle küçük, nemli tüylerin arasýnda tam da o zonklamanýn merkezine dokundu, parmaðýyla temas eden küçücük, ama hassas mý hassas bir noktada küçücük ve hassas mý hassas helezonlar çizerek kendinden geçti.
Bütün vücudu, vücudundaki tüm kaslarý kas katý kesilerek uzamýþlar, gerilmiþlerdi. Gözlerini sýký sýkýya yummuþtu ve küçük helezonlarýn hýzý arttýkça kaslarýndaki gerilim de artýyordu...

Dayanacak gücü kalmadý Mehmet’in, kapýdan bir hayalet gibi içeri süzülerek, gitti, üstüne eðilerek dudaklarýný aðzýna doldurdu kýzýn.

Kýz, bir an, öyle bir karþýlýk verdi ki, onun dudaklarýný adeta kemirerek öptü, öptü…

Bu, belki birkaç saniye süren öpüþmeden hemen sonra, birden ciðerlerinden bir korku çýðlýðý kopup, pencere camlarýný zangýrdattý.

“Ay!…”

Mehmet, eliyle onun aðzýný öyle bir kapattý ki, deðil sesinin duyulmasý, nefes almasý bile mümkün deðildi.

“Baðýrma! Benim…Mehmet… Seni çok özlediðim için girdim içeri… Dayanamadým… Baðýrma lütfen… Duyan olursa… gelen olursa… seni bu halde gören olursa… Lütfen baðýrma… Baðýrma lütfen… Sus…. Sakýn baðýrýp rezil etme kendini…. Býrak utanmayý… Sen benim karým olacaksýn, unuttun mu? Evleneceðiz… Evleneceðiz deðil mi… Sen ve ben, birlikte… Bu þehveti binlerce defa yaþayacaðýz… Deðil mi…”

Dönüp dolaþýp ayný þeyleri söyleyerek, baðýrmamasý için onu ikna etmeye çabalýyordu.

En sonunda direnmeyi býrakarak sakinleþtiðini fark ettiðinde, aðzýndan çekti elini… Hiçbir direnç göstermediðini görerek bir an sevindi, ama hemen arkasýndan da müthiþ bir korkuya kapýldý.

Sarýkýz bayýlmýþtý.

Mehmet, ayýlmasý için kýzý sarsmaya, tokatlamaya baþladý.
Ayýlmýyordu.

Mehmet’in korkusu had safhadaydý.

Bileðini tutarak nabzýný almaya çalýþtý kýzýn, ama nabýz nasýl alýnýr bilmiyordu ki! Hiçbir þey anlayamadý.

Ölmüþ müydü yoksa?

Kendi kendine lanetler okuyarak, oradan kaçmaya karar verdi.

Mehmet, korkuyla, “Ölmüþse, mahvoldum demektir…” diye düþündü. Bir yandan da kendini teselli edecek düþünceler geliþtiriyordu: “… ama, kimse görmedi beni buraya girerken, sessizce geldim, sessizce giderim ve ölmüþse bile yakalanmam.”

Toparlandý, kýzýn açýktaki göðüslerine ve iki bacaðý arasýna gýptayla son bir kez baktý.

“Çýkýp gitmeden önce üzerine çýksam ve tatmin olsam! Öyle gitsem!”

Aman Allah’ým! Neler düþünüyordu böyle? Kendisine sonsuz bir nefret duyarak girdiði gibi çýktý, gitti…
Sabaha kadar bir damla uyku uyuyamadý. Odasýnýn içerisinde sürekli dönüyor, çýldýrmamak için iradesine hakim olmaya çalýþýyordu. Tek yol, kýzýn annesi ile babasý geldikten sonra neler olacaðýný görmekti.

Sigara üstüne sigara içerek sabahý bulduðunda, kýzýn annesi ile babasý geldiler ve sokak kapýsý yanýndaki zile uzun uzun bastýlar. Az sonra sokak kapýsý açýldý.

Kapýyý açan, üstünde pijamalarýyla Sarýkýz’dý.

Mehmet, derin bir nefes aldý.

Çok rahatlamýþtý, cami çýkýþýnda hemen yanýna koþtu kýzýn.
Kýz, Mehmet’i görür görmez üstüne saldýrmaya baþladý:
“Manyak sapýk! Gizlice evimize girip, az kalsýn beni öldürüyordun! Beni öldüm diye býrakýp kaçmaya utanmadýn mý, ahlaksýz!... Sakýn bir daha görünme gözüme, yoksa mahvederim seni!...”

Bir kýzýn bu kadar öfkeli olabilmesi korkutucuydu.

“Günlerce bir öpücük için yalvartýp durdun. N’apsaydým yani, seni öpebilmek için… Bayýldýðýnda daha ileri gitmediðime dua et!”

Ýstediði öpücüðü almýþtý ya, gerisi önemli deðildi.

Sinirli, “canýn cehenneme; senden baþka kýz mý yok etrafta! Elimi sallasam, ellisi!” diye söylenerek kýzýn yanýndan uzaklaþtý.
*





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Alma "Nur"un Ahýný…
Çapkýným, Hovardayým…
Göz Hakký...
Babamýn Karizmasý...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Krallarýn Kraliçesi
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Facebook Tatilcileri
Babam…
Madam...
Azap Yolu - 1
Azap Yolu - 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.