Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Kovulmuþ þeytandan Allah’a sýðýnýrýz. Rahman Rahim olan Allah’ýn Adýyla; Göklerde ve yerde olanlarýn tümü Allah’ý tesbih eder. Mülk O’nundur, hamd (övgü) de O’nundur. O, herþeye güç yetirendir. Sizi yaratan O’dur; buna raðmen sizden kiminiz kafirdir, kiminiz mü’min, Allah, yaptýklarýnýzý görendir. Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattý ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptý. Dönüþ O’nadýr. Göklerde ve yerde olanlarýn tümünü bilir; sizin saklý tuttuklarýnýzý da, açýða vurduklarýnýzý da bilir. Allah, sinelerin özünde saklý duraný bilendir. Bundan önce inkar edenlerin haberi size gelmedi mi? Ýþte onlar, iþlerinin vebalini taddýlar. Onlara acý bir azap vardýr. Bu, kendilerine apaçýk belgelerle elçiler geldiði halde "bizi bir beþer mi hidayete ulaþtýracak?" demeleri ve bu yüzden inkar edip saparak yüz çevirmeleri nedeniyledir. Allah da (onlara karþý) müstaðni olduðunu (hiçbir þeye ihtiyacý olmadýðýný) gösterdi. Allah Ðani’dir, Hamid’dir. Ýnkar edenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: "Hayýr, Rabbim adýna andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptýklarýnýz size haber verilecektir. Bu da Allah’a göre oldukça kolaydýr." "Þu halde Allah’a, O’nun Resûlü’ne ve indirdiðimiz nur (Kur’an)a iman edin. Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr." Sizi toplanma günü için birarada toplayacaðý gün; iþte bu aldanma (teðabün) günüdür. Kim Allah’a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalýcýlar olmak üzere altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar. Ýþte büyük ’mutluluk ve kurtuluþ (fevz)’ budur. Ýnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; onlar da içinde sürekli kalýcýlar olmak üzere, ateþin halkýdýrlar. Ne kötü bir dönüþ yeridir O. Allah’ýn izni olmaksýzýn hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah’a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herþeyi bilendir. Allah’a itaat edin ve Resûle de itaat edin. Þayet yüz çevirecek olursanýz, artýk elçimiz üzerine düþen (yalnýzca) apaçýk bir teblið (gerçeði en yalýn biçimde size iletme)dir. Allah; O’ndan baþka Ýlah yoktur. Öyleyse mü’minler (yalnýzca) Allah’a tevekkül etsinler. Ey iman edenler, gerçek þu ki, sizin eþlerinizden ve çocuklarýnýzdan bir kýsmý sizler için (birer) düþmandýrlar. Þu halde onlardan sakýnýn. Yine de affeder, hoþ görür (kusurlarýný yüzlerine vurmaz) ve baðýþlarsanýz, artýk elbette Allah, baðýþlayandýr, esirgeyendir. Mallarýnýz ve çocuklarýnýz sizin için ancak bir fitne (bir deneme)dir. Allah ise, büyük ecir (en güzel karþýlýk) O’nun Katýnda olandýr. Öyleyse güç yetirebildiðiniz kadar Allah’tan korkup-sakýnýn, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayýr (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularýndan (ya da cimri tutumundan) korunursa; iþte onlar, felah (kurtuluþ) bulanlardýr. Eðer Allah’a güzel bir borç verecek olursanýz, onu sizin için kat kat arttýrýr ve sizi baðýþlar. Allah Þekûr’dur (þükrü kabul edip çok ihsan eden), Halim’dir (cezayý vermekte acele etmeyendir). Gaybý da, müþahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet sahibi)dir. .......... Ýnsanýn yaratýlma amacý Allah’a kulluk ve ibadet etmek. Yalnýzca bu sorumluluklarýn bilincinde yaþayan insan ölüm sonrasý ahiret hayatý için güzel bir beklenti içinde olabilir. Ancak insanlarýn çoðu ahireti düþünmeden yaþýyor. Bu yanýlgý sonucu ahiret beklentisi olmayan insan için tek bir ihtimal geriye kalýyor. Ölümle birlikte toprak olmak, sonsuza kadar yok olmak. Bu düþünce ise dehþet vericidir. Bu korkudan uzak olmak için pekçok insan ölümü konuþmuyor, tartýþmýyor, hatýrlamak istemiyor. Ýnsan hayatýnýn tek kesin gerçeði iken ölüm, adeta yokmuþ gibi düþünülüyor. Toplumun büyük kesimi ölüm düþüncesinden kaçýp, devekuþu gibi baþýný kuma gömerek, topluluk psikolojisi içinde gerçeklerden kaçarak rahat etmeye çalýþýyor. Ne büyük aldanýþ!.. Ýnansýn inanmasýn bütün insanlar, kýyametle yüzleþtikleri saat, kendilerini bekleyen "yeniden diriliþi" kavrayacak. O günü umut etmeyenler, bu apaçýk gerçeði artýk reddedemeyecek ve Rabb’lerinin buyruðuna "isteseler de istemeseler de" boyun eðecekler. Bizleri bekleyen belirlenmiþ o gün, dilerim aldanma deðil, hasret günü olsun. Mevlâna’nýn ifadesiyle bayram günü olsun, gerçek Sevgiliye kavuþma günü, düðün günü olsun... Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |