..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




27 Ekim 2015
Demokratik Deliler Devleti - 36  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Gözlerimi kapattým, birden Ýmparator'un gövdesi üzerime devrildi. Kendimi geri atarak kurtulmaya çalýþtýysam da kocaman gövdesi omuzuma çarpýp yere düþtü. Þaþkýn þaþkýn yerdeki adama bakmaktan baþka bir þey yapamýyordum. Tetiði ne zaman çektiðimi, nasýl çektiðimi hiç hatýrlamýyorum.


:BBIA:



-Tarihte birçok devleti akýllýlar kurdular; deliler de yýktýlar.
-Delilerin kurduðu bu devleti, deliler yýkar mý?
**
Tabanca bulunan elimi yukarý kaldýrdým. Namluyu tam kafasý hizasýna getirdim. Elim hafiften titriyordu, ama o kadar önemli sayýlmazdý. Yani bu titreme tetiði çekmeme engel deðildi. Bir an tetiði çekmekten vazgeçer gibi oldum, sonra tekrar kendime cesaret telkin ederek iþi bitirmeye karar verdim. “Haydi ne duruyorsun! Korkma! Çek þu tetiði?” diyordum içimden. Çekecektim. Gözlerimi kapatýp çekecektim...
Gözlerimi kapattým, birden Ýmparator'un gövdesi üzerime devrildi. Kendimi geri atarak kurtulmaya çalýþtýysam da kocaman gövdesi omuzuma çarpýp yere düþtü. Þaþkýn þaþkýn yerdeki adama bakmaktan baþka bir þey yapamýyordum. Tetiði ne zaman çektiðimi, nasýl çektiðimi hiç hatýrlamýyorum. Ama adam yerde yattýðýna göre demek ki tetiði çekmiþim. Þaþkýnlýðým biraz daha sürdü, sonra eðilip bir kere daha yerdeki adama baktým. Yaþýyor mu, ölmüþ mü? En ufak bir canlýlýk belirtisi göremedim. Sýrtüstü, bir ayaðý kývrýlmýþ bir þekilde yatýyor, kafasýndan kanlar akýyordu. Giysileri kan içinde kalmýþtý, hatta kan pantolununa kadar ulaþmýþtý.
Dondum kaldým. Dakikalarca öyle bekledim.
Acaba öldü mü? Merak içindeydim. Öðrenmeliydim. Bunun için üzerine eðilip elini tuttum. Nabzýný dinledim. Atmýyordu. Nefes alýp almadýðýný kontrol ettim. Solunumu da durmuþtu. Yüzüne baktým, kan yüzünden henüz çekilmemiþti, rüyada gördüðüm gibi suratý, gene pis pis sýrýtýyordu. Ya dirilirse? Ýþte o zaman bittim ben! Rüyam gerçek olur ve bu alçak beni kesin öldürür; hem de iþkence yaparak...
Bir sandalyeye oturup hiçbir þey düþünmeden bir müddet öyle bekledim. Sýk sýk nefes alýyordum ve kalbim dýþarý fýrlayacakmýþ gibi atýyordu. Tabanca hâlâ elimde duruyordu. Suç aletimi cebime koymayý akýl ettim. Küçük olduðu için cebe kolayca sýðýyordu. Þu küçücük tabanca dev gibi adamý, Ýmparator'u yere sermiþti...
Sakinleþince bundan sonra ne yapacaðýma karar vermem gerektiðini düþündüm. Aklýma ilk gelen çare, buradan kaçmak oldu. “Nereye, nasýl” sorularýný sorduðumda bunun imkansýz olduðunu gördüm. Dýþarý çýksam orada bombalar patlýyor, kurþunlar atýlýyor. Bu þiddetli savaþýn içinden geçip nasýl kaçacaktým? Bir kurþun ya da bir bomba iþimi bitiriverirdi.
Bu risklere raðmen Ýmparator'un odasýndan çýkmaya, bir fýrsatýný bulursam kaçmaya karar verdim. Ýmparator'un öldüðü anlaþýlýrsa/duyulursa bunu benim yaptýðýmý kim nereden bilecekti? Silah konusunda beceriksizliði bilinen Kargacý, Ýmparator'u öldüremezdi ki... Zaten 3D'nin tek milli kahramanýnýn Devlet Baþkaný'ný öldürdüðüne de kimse inanmazdý.
Burada durduðum her an beni daha zor bir duruma sokuyordu. Ýmparator'un yerde yatan cesedinin açýk gözleri sanki sürekli beni izliyor gibiydi. Ya ölmediyse, ya ayaða kalkarsa? Saçma ama bu ihtimal devamlý aklýma geliyordu. Evet, bir an önce bu odadan ayrýlmalýydým...
Odanýn kapýsýný, çýkarken hafifçe çekerek kapattým. Uzun koridor boyunca yürüdüm. Giriþ kýsmýna gelince durmak zorunda kaldým. Çünkü yerde yaralanmýþ güvenlik elemanlarý vardý. Tam dört kiþi. Dýþarýda yaralanýp içeriye getirilip öylece býrakýlmýþlar. Tedavi eden filan yok. Kim tedavi edecek ki? Burada ne bir doktor, ne bir hemþire, hatta ne de bir hastabakýcý var! Yaralýlarýn hepsi acý içinde kývranýyorlar.
Yaralýlardan akan kanlar, bütün giriþ bölümünü kaplamýþ, kan kokusu her tarafý sarmýþ. Koku beni rahatsýz etti, içimden kusmak geldiyse de kusamadým. Yer kan nedeniyle kayganlaþmýþ. Dikkatli basmak ve yürümek gerekiyor.
Adamlardan birinin yarasý dizinden. Kurþun diz kapaðýný parçalamýþ. Eliyle o bölgeyi sýkýp, kaný durdurmaya ve acýsýný azaltmaya çalýþýyor. Tabii kan durmuyor, acý azalmýyor...Acý acý inliyor, inliyot...
Diðeri karnýndan yaralý. Oturmuþ vaziyette, belini eðmiþ karnýný tutuyor. Karnýndaki elinin parmaklarý arasýndan kan sýzýyor. Acýsý fazla, ama sesi çýkmýyor; diþlerini sýkmýþ, gözleri yardým edecek birilerini arýyor.
Duvara sýrtýný dayayýp oturan adamýn altý kan içinde. Ancak yarasý altta deðil sað omuzunun biraz altýnda. O da inliyor, acý çýðlýklar atýyor. Bazen de sol eliyle yere vuruyor. Bu vuruþlar yarasýnýn acýsýný artýrmaktan baþka bir iþe yaramýyor.
Tam kapýnýn aðzýnda yüzükoyun yatan bir yaralý daha var. Yattýðý yerin her tarafý kan dolu, bu kanlarýn bir kýsmý ona bir kýsmý da diðer yaralýlara ait. Bu adam bir þey konuþuyor gibi, ama ne dediði anlaþýlmýyor. Biri kapýdan girmek istese bu yaralý yüzünden ya giremez ya da çok zor girer. Onu oradan çekmek lazým, ama kapýya yaklaþmak da oldukça tehlikeli. Yerde sürünerek ona yaklaþmaya çalýþýyorum. Korku filan duymuyorum artýk. Dikkatliyim. Yaralýya ulaþmam birkaç dakika sürüyor, çünkü çok yavaþ hareket edebiliyorum. Elimle kuvvet alýp sürünmeye çalýþýyorum ama ellerim kandan kaydýðý için çok zorlanýyorum.
Sonunda adama ulaþtým. Ýþin asýl zor kýsmý þimdi. Ayaðýndan çekiyorum. Çekiyorum... Biraz dinlenip tekrar var güücümle çekiyorum. Ve nihayet onu, duvar kenarýndaki yaralýnýn yanýna kadar sürükleyebildim. Orada adamý sýrtüstü çeviriyorum. Gözlerinden, -onca acý çekmesine raðmen- bana minnetle baktýðýný anlýyorum. Konuþmak istiyor, bir þeyler anlatmak istiyor fakat sadece boðazýndan bir hýrýltý çýkýyor. Durumu çok çok kötü. Dört-beþ yerinden yaralanmýþ. Neresine baksan kan akýyor. Sað elini biraz havaya kaldýrýnca elinin sýkýlý olduðunu gördüm. Bana bir þey vermek istediðini zannettim. Elini tuttum, açtým. Küçük bir taþ parçasý çýktý. Bu taþý öyle sýkmýþ ki taþ elini kanatmýþ. Yanýlmýþým. Bana verceði bir þey yoktu elinde. Belki de elini tutmamý istiyordu. Öyle yaptým. Göðsü körük gibi þiþip þiþip iniyordu. Hýrýltýlarý giderek sýklaþtý, göðsü son bir defa daha körük gibi þiþince hýrýltýlarý da bitti. Ýki gözü de açýk ölmüþtü.
Etraf cam kýrýðý ve mermi kovaný doluydu. Her tarafta kurþun izi vardý. Giriþteki kapýda yüzlerce mermi deliði vardý. Etrafta yaralýlardan baþka insan olmadýðýný düþünürken görevlilerin oturduðu bankonun arkasýndan iki tane güvenlik elemaný kafalarýný uzattýlar. Galiba bu kadar süredir benim burada olduðumu fark etmemiþler. Korkudan saklandýklarý yerden, kafalarýný çýkarmalarýnýn nedeni, belki de o sýrada biraz azalmýþ olan silah sesleriydi. Daha uygun sýðýnacak, saklanacak bir yer bulmak istemiþ olabilirlerdi. Beni görünce önce þaþýrdýlar, sonra öfkeyle baðýrdý biri:
-Kargacý, sen burada ne arýyorsun? Senin görev yerin Baþkanýn yaný deðil miydi? Neden Baþkaný býrakýp da geldin?
Bunlara Ýmparator'un öldüðünü söylemeyecektim. Kararým buydu. Buna raðmen nasýl oldu bilmem, aðzýmdan:
-Ýmparator öldü, sözleri çýkýverdi.
Adamlar önce inanmadýlar. Yüzüme hayret ve aþaðýlama karýþýmý bir bakýþ attýlar. Saklandýklarý yerden sürünerek çýkýp Ýmparator'un odasýna gittiler. Geri geldiklerinde yüzlerinde rahatlamýþ insanlara özgü bir ifade vardý.
-Doðru söylemiþsin Kargacý. Haberi Bakanlar'a da verelim, deyip Bakanlarýn bulunduðu odaya doðru yürüdüler. Ben de peþlerinden gittim. Ama odaya girmeyip dýþarýda bekledim. Haberi duyan Bakanlarýn hepsi birden dýþarý fýrladýlar ve gidip Ýmparator'un öldüðünü kendi gözleriyle gördüler.
Savunma Bakaný, haberi getiren güvenlikçilere:
-Arkadaþlarýnýza Baþkanýn þehit olduðu haberini verin, ateþi kessinler, dedi.
Haber kýsa sürede savaþan tüm personele ulaþtýrýldý ve hemen ateþ kesildi. Karþý taraf belki bu aniden ateþ kesmeye þaþýrdý, bunun bir tuzak olabileceðini düþündü. Elinde megafonla Savunma Bakaný karþý tarafa Ýmparator'un öldüðünü, teslim olacaklarýný, ateþ etmemelerini söyleyince onlardan,
-Ellerinizi havaya kaldýrarak saraydan, diðer binalardan ve siperlerden dýþarý çýkýn. Size ateþ edilmeyecektir. Cevabý geldi.
Ýmparator gitti, savaþ bitti. Ve tabii Demokratik Deliler Devleti de yýkýlmýþ oldu.
Bundan sonra 3D, dünyadaki en kýsa ömürlü devletlerden biri olarak tarihin tozlu sayfalarýndaki yerini alacaktý. Çünkü 3D, tam 39 gün yaþayabilmiþti...
Sosyoloji biliminin öncüsü ve habercisi olarak kabul edilen Ýbn-i Haldun'a göre, devletler de týpký insanlar gibi doðar, büyür, yaþlanýr ve ölür. Bizim devletimiz de doðdu ama maalesef büyüyemeden ve yaþlanamadan öldü.
Az sonra, bahçe gazeteci ve televizyoncularla doldu. Hatta bunlarýn bir kýsmý sarayýn içine bile girdi. Saraya giren gazeteci ve televizyoncularýn hepsi benim fotoðrafýmý çekip görüntümü kaydetti. Çünkü benim halim gerçekten görülmeye deðerdi. Basýn mensuplarý o nedenle bu görüntüyü kaçýrmak istemezlerdi. Elim yüzüm, üstüm baþým kan içindeydi. Bir mezbahada kesim iþi yapan görevlilerden bile daha çok kana bulanmýþtým.
Benimle iþi biten basýn mensuplarý, Ýmparator'un odasýný aramaya baþladýlar. Kapýlarý tek tek açýp bakýyorlardý. Polis onlara engel olmaya çalýþýyordu, ama baþaramýyordu. Polis bir-ikisinin önünü kesip durduruyor, fakat yedi-sekiz tanesi birden diðer odalara yöneliyorlardý. Polis baktý ki olmayacak, basýn mensuplarýný kendi haline býraktý. Bu karambolden yararlanýp ben de kendimi bahçeye attým. Ben sanýyordum ki polis gelince ilk iþ olarak beni ve diðerlerini kelepçeleyip tutuklayacak. Oysa ben kimsenin umurunda deðildim. Belki ya benim kim olduðumu bilmediklerinden ya da görüntüm nedeniyle beni de yaralý zannettikleri için iliþmiyorlardý. Acaba diðerlerini tutukladýlar mý? Haberim yok.
Bahçe ceset ve yaralý dolu. Yaralýlar her gördüklerinden yardým istiyorlarlarsa da karþýlýk göremiyorlardý. Benden de yardým istediler. Hangi birine yardým edeyim ki...
Kan kokusu barut kokusuna karýþmýþ. Yerler; insan yaralý ve ölülerinden baþka kuþ ölüleriyle de dolu. Bir tane de ölmüþ kedi gördüm. Bu hayvanlarýn ne günahý vardý? Onlar savaþmýyorlardý ki öldürülsünler...
Binalarýn bazýlarý harabeye dönmüþ, kýrýlmadýk cam hemen hemen hiç kalmamýþ. Kapýlar parçalanmýþ, uçmuþ... Duvarlar delik deþik.
Kýrýlmýþ aðaç dallarý oraya buraya savrulmuþ. Birçok yerde insan parçalarý var; korkarak bakýyorum... Daha var ama devam edemeyeceðim.
Büyük demir kapýnýn olduðu tarafa doðru götürüyor ayaklarým beni. Kapýnýn önünde üç tane güvenlik görevlisi cesedi var. Yerlerde gene çok sayýda mermi kovanlarý.
(Gelecek bölümde roman bitiyor....)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn 1. bölüm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeðin Adý Badi - 80 (Son Bölüm)
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuþ - 48 (Son Bölüm)

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ücretsiz Kitap Daðýtabileceðim Ýstanbul’da Bir Mekan Arýyorum
Bir Edebiyatçý Gözüyle Maðaranýn Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Maðaranýn Kamburu – Yorum: 6
Maðaranýn Kamburu
Bir Romanýn Anatomisi: Maðaranýn Kamburu
Bir Aný Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasýl Yazardý?
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 2
Maðaranýn Kamburu Romanýna Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleþtirileri - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.