Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon |
|
||||||||||
|
Ve hiçbir ilah "yoksullara, yetimlere yardým edeceksin" demiyordu. "Yakýnlarýna, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþlara, kölelere yardým edeceksin" diyen El 'di. El de kolektif sistemin zenginliklerini kimi kiþilere var, kimi kiþilere yok kýlan; özelleþtiren köleci sistemin, kendi mana anlayýþýydý. Salt bu söylem bile dinlerin köleci dönemle iliþkili öðreti (ideoloji) olmasýndan kaynaklý ahitler olduðunu anlamanýz için yeterlidir. El, kötülüklerle dolu, çeliþkilerle dolu, zulümle dolu, sýnýflý toplumun inþacýsýdýr. Sýnýflý toplum ezen ve ezilenlerden oluþan temel iki sýnýftýr. Ya da sýnýflý toplum sömüren sahiplerle, sömürülen yoksunlardan oluþur. Böylece sömürenler mutlu ve özgürdüler. Sömürülenler de mutsuz ve köleydiler. Bu iki sýnýf arasýnda sýnýf karakterli olmayan haydut, hýrsýz, mafya, din adamlarý gibi bir ara yapý da oluþmakla, oluþan bu yapýya LÜMPENLER dendi. Bunlar her iki sýnýfa da dahil deðildir. Üretmiyorlardý. Lümpenler sömürüde pay alan, sömürünün boþluklu tanecikli kýsmýný dolduran yine asalak yapýlardý. Özellikle din adamlarý sömürünün ve sömürülmenin sözcülüðüne soyunmuþlardý. Bu alanda vaaz ve öðütlerle sömürüyü pekiþtirten, insanlarý afyonlayan, sömürüyü ölü yýkamaya, ölünün kýrkýný, 52 sini, mevlidini okumaya, ölüyü mezara þöyle gömme demeye, ölünün ýskatýna (devrine) oturma gibi iþi ölü soyuculuðuna kadar vardýran oluþmalarýn parazitleriydiler. Öylesine tek yanlý, koþullu ve köleci sistem telkinlerine göre düþündürülmeye öyle alýþmýþýz ki, baþka türlüsünü düþünmek adeta aklýmýza gelmez. Deneysel, tarihsel ve uygulamalý bilmenin yerine, inanarak ve þartlandýrarak bilme, konur. Kiþi (hayat) ucu sonu belli olamayan tutum içinde veya alan içinde ya da coðrafya içinde, daima hep kaygýlýdýr. Bu nedenle kiþi kavradýðý, ucu sonu belli, adreslere pusula olan, yol haritasý olan belli tekrarlý çevrim etrafýnda bu adrese bu merkeze baðlý kalma eðilimindedir. Bu tür oluþum da bir çekim ekseni ve bir çevrim iliþkisi ortaya koymaktýr. Artýk kiþi bu baðýntýyý da kolay kolay býrakmaz, istemez. Bu baðýntýlý davranýþ ne kadar doðruysa o kadarda da zýt yön yansýmasý da olacak yansýmalarýyla yobazlýðý da ortaya koyar. Ýþte yobazlýk ta tam da burada baþlar. Kiþiler her þeyi bu adresli baðýntýya göre anlayýp anlatmakla kendisine körlük oluþturur. Kiþinin kendisine gelip geçici eksen çevrimleri ortaya koymasý doðru ve her zaman olmasý gerekendir. Ama böylesi bir ekseni çevrim içinde çözümleyici düþünceler ortaya koyan kiþiler, bu tür adresli baðýntýyý gelip geçici ve deðiþken merkezli yeni iliþkenliler alaný yaparlar. Bu kiþilerde þartlanma olabildikçe azalýr. Koþullu davranýþ istisna durumlara geriler. Özellikle de köleci dönemle birlikte yobazlýk dediðimiz tutumu ile analitik düþünce baðýntýlarýný ortaya koyamayan kiþiler; bu ilk tutumlarý ya da kendilerine öðretilenleri deðiþmemesi gereken inanç, yaparlar. Ve köleci egemenler sürecin egemeni olmakla köleci sisteme göre olan tüm öðretilerini bu çevrim eksenli taþýyýcý salýným üzerine bindiriþ, yaparlar (modüle ederler). Ýþte bu amaçlý modülasyonlardan birsi de köleci sisteme göre ana baba olmanýn sosyal öðretisidirler. Bu köleci öðretinin nasýl böyle olduðunu görmeye devam edeceðiz. Bu yobazlýklarý bu sistem içinde asla akýl adýna deðil; din adýna yaparýz. Otorite adýna yaparýz. Gelenek görenek adýna yaparýz, adresi belli adresli süreçler adýna yaparýz. Ýþin en vurucu yaný da bunu sanki Yüce Tanrý'nýn iradesi imiþ gibi yaparýz. Bu koþullandýrmalar çevrimi üzerinde düþünmeyi de fikir özgürlüðü veya düþünce üretme sanýrýz. Þunu özellikle belirteyim. Bizler nasýl bir durumla neyin içinde, nasýl yaþýyor ve yaþatýlýyorsak, sürecin reþidi ve sürecin mümeyyizi olaraktan bu süreci deðiþtirene kadar en zorunlu durumla sürece göre düþünmek ve ona göre olmak zorundayýz. Ýnsanlar köleci sistemle her þeyi çarpýtmýþlardýr. Öyle de olmak zorundalar. Çünkü köleci sistem inþacý gerçek ve somut sürecin zýttý olan anlam durumla gerçeðin gerçek olmayan varyasyonlarý üzerine kurulmuþtur. Süreci ilk kes baþlatmayacaðý için ve kurulu sistem üzerine ikame modülasyon olacaðý için iþe böylesi bir kurgu ile baþta düþünmeyi ve düþünme konularýný her yönde çarpýtmakla sürece baþlayacaktý. Kolektif süreç doðal referanslarýn kiþiler üzerindeki baský ve basýncýn etkisi ile baþkaca hiçbir im, iz, envanteri olmadan sosyo kolektif süreçleri baþlatmýþ ve deneyim biriktirmiþti. Her þeyin örneðin stres gibi, kaygý gibi bir birikme özelliði olduðunu "dolma süreci" dediðimiz (dolma-boþalma) süreçleri içinde biliyoruz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |