"Sabah 05:00'te uyanıp yazmaya başlayanlar, muhtemelen hala kahveyi icat edememişlerdir." - Dorothy Parker (kurgusal)"

Ah Yalnızlığım!

Nasıl canı acıyor kelimelerimin / Batıyor mu harfler okurken yüreğine? / Sessizliğimin kan içinde haykırışı / Saplanıyor mu keskin bir bıçak gibi / Suskun diline... / /

yazı resim

AH YALNIZLIĞIM!

Nasıl canı acıyor kelimelerimin
Batıyor mu harfler okurken yüreğine?
Sessizliğimin kan içinde haykırışı
Saplanıyor mu keskin bir bıçak gibi
Suskun diline...

Ah yalnızlığım!
Sadece ağustosböcekleriyle paylaştığım,
Ah yalnızlığım!
Fondip yaparken kadehleri
Umutsuzca yarıştığım
Ah yalnızlığım!
Müebbete mahkum tutsaklığım...

Dağılan duygularımı toparlamaya çalışıyorum
El yordamıyla,
Issız odaların boş köşelerinden.
Aşksız bir yürek nasıl ses vermezse çağrılara
Çarpan öylesi kör bir sessizlik
Boş ellerimdeki açık avuçlara...

Söyle yalnızlığım
Renksiz midir ki tüm acılar bu gece
Bir hayalet kadar kayıp,
Dilsiz mi tüm aşklar
Çığlıklarıma böylesine kayıtsız...

Ah yalnızlığım!
Ses ver
Sen de sessiz kalırsan yalvarışıma
Bu gece
Çıldıracağım
Kendi sesimin yankılarında...
Kendime yalvarmalarımla...

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön