Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
CEMÝL CEVÝZ 1990-2000 SAHNEDE NAZIM Demir rengindedir tahta ranzalar Güneþsiz/yalnýz ve loþ Ve demir rengindedir tahta parmaklýk... Tavan arasýndadýr zaman Daraldýkça daralan Ve tüm acýlarýn dolduðu Bir göðüs kafesi Bir sahnedir mekan... Süleymaniyeli Þoför Ahmet’tir Afyona silah yetiþtirir. Kaðnýlar geçer ay ýþýðýnda Ay ýþýðýnda kadýnlar Ayaklarý yara Sýrtlarýnda bebeler ve Çoðu süttedir bebelerin Ve zaferi emeceklerdir... Arhavili Ýsmaildir kimi Karadeniz de dalgalar Su bir iner bir çýkar. Derdi Ýsmilin,Makinalýsýný korumktýr Nemden hainden!.. Kuvai Milliyecelerin postallarý kocaman Kocatepede Mustafa Kemaldir her biri “...ince uzunbacaklarý üstünde yaylanarak ve karanlýkta akan bir yýldýz gibi kayarak Kocatepeden Afyon Ovasýna atlayacaktýr... Demir rengindedir tahta ranzalar Demir renginde tahta parmaklýk Aydýn Karaburunda Þeyh Bedrettinin Mülhit yoldaþýdýr zaman Daraldýkça daralan Ve tüm umutlarýn dolduðu Baþtan ayaða hasret Uçtan uca memlekettir mekan... Bir yürek vurur sahnede Yürekte yürektir hani Nazýmýn Yüreðidir Genco Erkalin göksünde Çýrpýnýp duran Yadýrgamadan... 1995 / MALATYA GÖRÜÞGÜNÜ Ellerim deðil avuçlarýnda vuran Yüreðimdir(!) sýký tut! Ömrümdür damarlarýnda duyduðun Ilgýt ýlgýt akan. Doðuracaksýn Güneþi bir gün Yýllarýn arkasýndan... Sevginin zýrhýna zincirli yüreðim Yarý Açýk Tutukevidir. Durma! Kapýsýndan gir... Bu yýldýzlar bizim Þu mermi gibi Kayýp giden Dilek Taþlarý Ve ayný ay ýþýðý sývanacak üstümüze Sýký dur!... Güneþin toprakla seviþmesi kadar doðal Güpegündüz öpüþ benimle... Taþ avluda akþam sefalarý voltadadýr Bu yaz Yediverenler firarda! Kent rüzgarlarý Susam kokar demiþtin Mazotlu akþamlarýnla Saçlarýmý daðýt! Konuþ benimle... Bugün öngünü þölenimizin Görüþ yarýna kaldý. Aldýrma(!) tel örgülerin sýrnaþtýðýna Gelin duvaðý say! Öyle sar beni... Korkma acýmaz yaralarým. Özgürlüðün izleridir bu Sen öptükçe açar her görüþ günü, Sen sardýkça kanar! Besler içimde ki hüznü... 1995 MALATYA SEVGÝYE MÝLÝTAN Bu havalar! Biliyorum, bu havalar Öldürecek bizi! Bu kömür iþçilerinin Kara öksürükleri... Halepçe de ölmediysek “Hardal Gazýyla” Ve Tienenmann Meydanýnda Kurþuna dizilmediysek çocuklarla; Bu havalar öldürecek bizi –iki gözüm- Bu havalar(!) ülkemin sokaklarýnda... Bu havalarda, seninle Seyrana çýkmak boþuna! Boþuna umut devþirmek Samanyolunda yýldýz kümelerinden... Ay ýþýðýna sývanmamýz boþuna! Bunca kirli(!) savaþlara inat Durmamýz(!) ölümün alnacýna silahsýz Biz seninle, Sevgiye Militanýz!... 1995 MALATYA MAVÝ ÖLÜM VALSÝ Çývgýn deðil bu iki gözüm Kordoba ritminde bir tangonun Islak kahrý! Bir çigan çýðlýðý Buda-Peþte Sokaklarýndan taþan Ve Belgrad Tren Ýstasyonundan Býçakbýçaða çýkan Üleþilmesi deðil sevginin; Umudun aramýzda ezilen sesi!... Karla karýþýk bu sulusepken Bu yüzümüze sývanan acý, Bu yasaklar arenasýnda boynuzlanan Bir matadorun ölüm dansý! Bu yapýþ yapýþ(!) Ellerimize bulaþan kan, Neretva Irmaðýndan akan Sarayovalý Nina Vidoviçi’n Mostar Köprüsünden atýlan Bir Mavi Ölüm Valsi... 1995 MALATYA EBEYÝM OYUNUNUZDA ÇOCUKLAR Ah ben ne yapayým!? Havalar karlý / havalar yaslý; Sularým yanýk kokar/sularým kanlý!... Ah ben saçlarýmý yolayým! Saçlarýmý; sýrma sýrma Ak perçem saçlarýmý!... Göz görmez/ Yol bulunmaz geçmeye Yollarým dikenli Yollarým acý döþeli... Ah ben ne çekeyim!? Ne çekeyim dert yerine? Çocuklar vurulmuþ düþ siperlerinde! Çocuklar umuda kavruk Çocuklar kara sevdalý... Siz asmamda koruk/ tarlamda göðekin Siz ölmeyi nerden bileceksiniz(?) Hadi söyleyin!.., Ah çocuklar! Vah çocuklar!.. Oyunlarýnýzda ebe olayým. Belki ebeleri vurmazlar!.. Þiirler býrakayým Çelik-çomak çukurlarýnýza. Yada Güneþ doldurayým Silme Güneþ; Her bahar doðsunlar ölüme karþý... Bilemediniz oynamayý bizimle ah! Koþmayý/ uçmayý Uçurtmalarýn kanadýnda. Ve kanatlarým ýslanýr göz yaþlarýnýzla Ah ben daha ne söylesem “kör talihim kör gözüne(!)” bu geðirtili / bu osuruklu düzenin bilvesile(!) sömürüsüne katýk Bir sancýlý ozanýyým... HAYDÝ BRE Yazacaksak yazalým þiirlerimizi! Baka baka gözlerine korkunun! Vurulacaksak vurulalým birlikte! Kör kurþunlara gelelim!.. Gelmesin çocuklar Gömütlüklerimize... Geçeceksek geçelim karanlýklarý, Tutukevleri/ duvar zincirleri Ýþkence! Zulüm! Öleceksek ölelim özgür kelebekler gibi Ellerin ellerimde gülüm... Çocuklar yazsýn Sevdayý / sevgiyi þiirlere, Ýyiye güzele dair ne býrakmýþsak geriye. Bizim için yazýlsýn Ölüm türküleri! Yeter ki Onlar Kör kurþunlarla vurulmasýnlar... 1995 MALATYA BOMBA Bir bomba patlar usumda; Beynim paramparça! Damarlarým yýrtýlýr bin yerinden... Bir namlu parýldar Güneþe karþý Bir gül açar Herþeyden habersiz! Bir bülbül susar dalýmda; Tekmil papatyalarda Kan telaþý!... Bir karýnca boðulur göletinde acýnýn Bir aðustos böceði Yarýda býrakýr þarkýyý Ve yýldýzlar üþüþür Samanyolu diye Kan birikintilerine!.. Bir bomba patlar usumda; Beynim paramparça! Düþlerim yýkýlýr temelinden... Bir kara delik açýlýr topraðýn baðrýnda, Yýkýntýlarda çocuk sesleri!.. Bir kadýn bebeðini arar Lunaparklarda Ve atlý karýncalarda Gülücüklerin donuk sabahý. Ben, seni bulurum Kollarýnda yitikliklerin; Aþkýmýzda kan çiçekleri... Bir bomba patlar usumda; Masamda, beynim paramparça! Þiirlere siner vahþeti savaþýn; Ýmgelerimde barýþ çýðlýklarý!.. Ve bir þampanya patlar Yan masada; Beynim paramparça! Yeniklerin kaný buðulanýr bardaklarda... KAHRAMANLARIN TÜRKÜSÜ Ülkeyi kurtarmaya soyunduk Soyluyduk/ aþýktýk / þairdik Yüreklerimizde ateþler yaktýk Yoksulduk /yolsuzduk/umuttuk; Umudu kanattýk Yüreklerine halkýmýn Ve aðýtlarýyla biledik Kýlýçlarýmýzý!... Yedi düvele karþý Samsun’a çýkanlardýk. Zulüm esnafý/ iþkence uzmanlarý Ve iþbirlikçi mutagallibe Ve kan emicilerin karþý safýnda birdik. Beþ olduk/ onduk On bin olduk! Bir dereden ýrmaða; Irmaklardan denize dolduk... Sevda içtik su yerine Ekmek yerine umut böldük aramýzda; Özgürlük bir uzak pýnar, Devrim tutkuydu tümden. Türküydük/ coþkuyduk Ve delikanlýlýðýn baharýnda Ülkeyi kurtarmaya soyunduk... Saltanat artýklarý/ hilafet sayrýlarý Din bezirganlarý Ve kul köle olanlar aðaya /paþaya! Saf saf durdular karþýmýzda. Yýlmadýk/ çoðaldýk Ölümden öte!?.. Ant içtik Devrim üstüne: “Hakça ve adil paylaþýlmadýkça ülkemin ekmeði korunmadýkça çalýþanýn emeði ve özgür doðmadýkça Güneþ!” Vurulduk! Mustafa Kemallere sýkýlan kurþunlarla! Asýldýk! Baharlara inat! Ama Topraðýný Ülkemin gebe býraktýk... O toprak ki bir gün; Doðuracaktýr Devrimi Ve aðrýsýný çekmektedir hala. Biz bu günlere inanan kahramanlardýk... 27 - HAZÝRAN- MALATYA AYDINLIK Gökyüzü, Bir bulanýk su/ bulutlar hüzün yüklü. Bir kara ýþýðýn barýþýklýðý Aydýnlýkla(!) Öyle gülüyorsun! Gülüþün, yüzünde alýþýlmamýþ korku!.. Sokaklar kahýr karasý Sevginin dumuru yüreklerde! Ama ellerin kocaman Ve akara uzanmýþ ellerin; Ve kapatmýþ gözlerini aydýnlýk(!) Yarýnlar ziftleniyor karanlýkçadan!... Yine de gülümse(!) Bir ýþýk hüzmesi girer belki; Bir umudun çýrpýnýþýna çare... Ama düþlerin sende kalsýn; Kan emicilerin aðzýnda kanasýn!... Ey zindanlarý ýþýtan aydýnlýk! Ey kara cellatlarýn korkulu maský; Uyandýr artýk. Bin yýldýr uyuyan aþký Ve kýzýl sabahlarýn saðrýsý terli atlarýný Ve atlýlarýný Devrim Ordularýnýn... Ey zincirleri kýran aydýnlýk! Ey bir balyoz gibi Parçalayan karanlýklarý!.. Çöz incecik bileklerinden Ýncecik kýzlarýn Çöz! Yeþil Renkli Yýlanlarý!.. Ve çocuklarý ülkemin Özgür doðsun, özgür yaþasýn yarýnlarý... 1993 malatya ZOR VE KOLAY Anlatabilmek sevgiyi zor! Ve dizelere yükleyebilmek sevdayý... Sözcüklerin yürekdaþlýðýnda beynin “Aþk Giruslarýna” girebilmek seninle. Ve doruklanabilmek ve kalabilmek zirvesinde Çýkarsýz kavganýn... Anlatabilmek acýyý zor! Ve derinine yürüyebilmek aðrýnýn... Sancýnýn dehlizlerinden onuru Çekip alabilmek seninle; Göksünde mitralyöz yarasý bir kadýn Taþýyabilir mi gebeliðini süngü deþikliði içinde Ve vahþetin süt gibi emzirildiði Çocuksu sabahlarýn bitimine?... Anlatabilmek sevinci zor! Ve mutluluklarý yaþayabilmek korkusuzca... Ýletilerin karanlýk dudaðýndan öpüþü Koklayabilmek seninle; Yollarýn olmazlýðýný bile bile bir ayrýlýðýn Paylaþýlabilmesi yataðýnda aþklarý Ve dirilebilmek ve diriltebilmek devrimi Küllerinden dev yürekli devrimcilerin. Ellerin kan içinde!.. Diyebilmek, öylesine kolay ve öylesine sabýrla; “bu topraklar bereketli kardeþim bu ormanlar geniþ ve pýrýl pýrýl makinelerle iþlense bir bir sulansa bir girse Güneþin sonsuz ýþýklarý topraðýn koynuna...” Ama bir damla fazla içtiðin su Bir lokma fazla yediðin ekmek Boðazýna duruyorsa Ve haykýrabiliyorsan haksýzlýðýn alnacýnda Ve topuna / tüfeðine / tankýna karþý Karanlýk güçlerin! Ve tutsaðý olmadan artý girdilerin Ve saltanatýna kan emicilerin Dur diyebiliyorsan Ve saygý duyabiliyorsan Emeðe/ beyin terine/ güzelliðe Ve barýþ için/ ve özgürlük için ölebiliyorsan; Yaþamak kolay be kardeþim Sevdalanmak sudan ucuz... 1993 MALATYA ÝÞKENCE TABLOSU “Abidin Dino’ya saygýlarýmla” Bu eller? Ellerimden ayak bileklerime uzanan Bu kanlý zincirler!? / Bu paslý düþlerin Sýrýtkan gülüþü!... Bu gözler gözlerimdi, Ýlk sabah ýþýklarýna hasret! Bir sonsuz gece / Bu buz tutmuþ suyun Dökülmesi üstüme!... Bu sözler sözlerimdi; Bitmez tükenmez tractý acýnýn!? Bu eski MANYATO Bu tellerden geçen elektrik Bu teklemesi yürekte aþkýn!?.. Bu husyeler husyelerimdi; Unutulmaz aþklarýn mor ve meramlý! Bu avuçlarýnda tutarken gülen Bu kancýklýk bu soysuzluk neden!? Bu esrik bakýþlý cellat(!) Bu sapkýn haz dokularýnda; Orgazm oluyor gülerken!... Bu ateþler kirvem, Bu damarlar boyunca beynime Çakýlan çivi! Tuz – buz eden düþleri Bu sancýlý sevi(!?) Ve sonsuz ölümü sevdalarýn !? Kimin zulmü!?... Gün doðar mý artýk kirvem Minicik çiçeklerin çiðlendiði þafaklara!? Vurur mu bu yürek daha!?... ÞARTOLSUN Ýstiyorum, þartolsun! En güzel þiirlere katmak istiyorum seni; Daha ilk dize de Gözlerin itiyor gözlerimi... Gözlerin, paragöz senin! Þiirler de mor binlik gibi Yazýlmaz ki!? “para, her þey mi a caným!?” Bir kuru soðan kýrsak seninle, Bir ekmeði bölüþsek hilafsýz(!) Su beleþ, nasýlsa; Bastýrsak düþlerimizi tuza... Yok! Ýlle varsýllar gibi olmalýyýz En büyük ev/en pahalý araba/en çok para... Gözlerin, paragöz senin a caným! Görmemek imkansýz... Ýstiyorum, þartolsun! En güzel þiirlere katmak istiyorum seni; Daha ilk sözcükte Sözlerin itiyor sözlerimi... Þöhret düþkünüsün sen! En çok senin adýn geçmeli þiirlerde En çok senden söz etmeli imge Ve þiirim para etmeli(!) Medya/ renkli basýn/ yarýþma!.. Oysa, bir kelepir kitapçýda Promosyon diye verilse þiirim –ne çýkar?- Haytalar okusa/beleþçiler/býçkýnlar(!) Gözlerinin býçkýn kenarlarýyla... Sokaða düþmüþ güzel kadýnlar gibi Yerden kaldýrsalar þiirlerimi... Bilmiyorsun sen; En güzel kadýnlardan çýkar en güzel fahiþeler Ve en güzel fahiþeleri En býçkýnlar fark eder... Býrak onlarýn kitaplýðýnda olsun þiirlerim, Onlarýn dudaðýnda kurusun Þiirlerimin ruju... Ýstiyorum, þartolsun! En güzel þiirlere yazmak istiyorum seni; Daha ilk imgede Düþlerin itiyor düþlerimi... Sen sevda özürlüsün –iki gözüm- Yüreðin sevda yoksulu... Bilmiyorsun sen; Gözlerin Evreni boyar aslýnda. Yýldýzlarýn þavkýmasýnda dursak seninle; Binsek dolu-dizgin Pegasus Atlarýna; Güneþte yaksak cigaramýzý; Þartolsun(!) her þiire koyardým adýný... ÜÇ GÜVERCÝN Siz böyle günlerin yýðýný altýnda ezik Böyle günlerde sancýlanan Ve yüreðimde ki Zehirli esriklik... Damarlarýmda akan siyah kan Bencilliðin bataðýnda Korkunun beslediði yýlan!... Siz sokak ortasýnda vurulan Çocuk aðýtý bayramlarda. Mayýs aylarýnýn Daraðacýnda ki hüznü... Siz bir ana gibi Çaresizliðin emzirdiði türkü; Durdunuz nedense !? Þiire bir adým kala... Sözcüklere prangalanan imge Gecenin içinde açan karanfil; Siz sabahýn üçünde Bileklerime vurulan kelepçe; Durdunuz nedense Þiire bir adým kala... Kara gözlük takmýþtý” Terazili Yosma(!)” Ve gecenin rýhtýmýnda bir gemi bekliyordu; Güneþ ufkun ardýnda ikircikli! Sordunuz þiire bir adým kala: Ýlk dizesini özgürlüðün Sözcüklerin yüzü yoktu! Yanýtlarda Utanmýþlýk saklanýyordu!.. Üç dize havalandý karanlýðýn avlusundan. Üç dize, el ele... Þiire durdu zaman Ve üç güvercin daraðacýndan Kanat vurdu þiire!... Ülkem, gözlerini kapatýyordu Utancýndan!... 6 MAYIS ÞÝÝRLERÝ MAHSUR Gönlüm, zirvelerinde gezinir yiðitliðin(!) Yiðitliðim, kendimedir... Ayaklarým üzüm baðlarýnda koruk Ve korkuluk yüreðim Korkunun tutukevindedir... Kardelenler saplanýr bir býçak gibi tenime. Gül deðil kýþ bahçelerinde Derdiðimiz seninle. Aðýtý, morg kapýlarýnda analarýn Sevdalar kýþta kalýr Umarlar bahara... Bir çýðlýk dolanýr bulut bulut baþýmda. Bir çývgýn çýkar Bir saðanak ýslatýr saçlarýmý; Ne ellerinden tutabilirim Ne gözlerim saklanýr gözlerinde; Yiðitliðim korkularda mahsur kalýr... Attýðým kurþun, deðmez yüreksize Vurmaz, korkaðý / kahpeyi(!) Döner beni vurur Devrimcilerin yattýðý yerde... GÜNEÞ ZOR DOÐACAK Vurmana gerek yok kapýmý aralýk. Yakma sönük kalsýn istersen; Yetiyor karþý kaldýrýmýn ýþýðý Arada bir giriveren Damlalarý yaðmurun. Býrak serinlik getirsin penceremden... Hüznüme aldýrma sen Bir kadehte kendine doldur. Ayakta durma öyle! Ýnce geceliðinle üþüyeceksin; Gel! Yanýma sokul istersen... Sabaha çok var daha, Korkma! Bu gece Güneþ zor daðar Hiç bir þey olmamýþ gibi Uzanýver istersen / Bildiðince yanýma; Elerimde ýsýnsýn ellerin. Sürüver ayva tüylerini tenime; Teri kurusun tenimde teninin... AKREP Kaldýrýmlarý Ankara’nýn Taþý / topraðý... Kaldýrýmlar kavuþmuyor kaldýrýmlara. Dað daða kavuþmaz hesabý... Ankara Atatürk Bulvarý. Yýllarýn yeþil Yaðmurun sünepe ve serçelerin Haytalýk zamanlarý... Daha el deðmemiþ memelerine Bir yaz Dudaklarýn, Roma Dondurmasýnca soðuk. Okullar henüz kapanmýþ Kaldýrýmlar silme sevda; Biz ayrý kaldýrýmlarda Sen yazlýða/ben staja Bir çileli yaz!... Gelecek kýþa ýsmarlamýþýz aþký. Ýlk yaðan karda Unutma(!) Öpeceðim dudaklarýný... Ýlk yaðan karda ve ilk baharda... Ve uzaklaþýp giden Birbirinden Kaldýrýmlar, kavuþmadý sonra... Tiyatrolarý Ankara’nýn Barlarý / pavyonlarý... Bulvarlarý baþtan baþa sen Ve bilsen; AST’TA Göz gözü görmüyor! Fuayesindeyiz Astýn. “EÞBER’ÝN AKREBÝ” sokmuþ her birimizi! Alkýþtan ellerimiz kýzarmýþ Göz yaþlarýmýzla ýslatmýþýz Eþber’in görmeyen gözlerini... Yýl 1997 Ýçimizda hala o toplumsal sancý. Bu kez ”Birinci” içmiyoruz; Sen Malboro belki/ ben Parlament... Ayný dudakta yakmamýþýz ki Hiç cigaralarýmýzý; Nereden bileceksin dudaklarýmdaki acýyý... Biliyorum, sen o’sun! Bir duruþ, ancak sende böyle durur. Bir gülüþ böylesine içten... Ve gözlerin hala Eski bir devrimcinin bir çift Tabanca mermisi(!) Ve namlusunda sevda çiçekleri... Adýný, kýzýma ünlüyorum; Dönüp bakýyorsun. Evet evet! Sen o’sun!... Karþýnda ki kocan besbelli. Boyunu geçmiþ oðlun boyu Ve kýzýmla yaþýt. Doðru... Kaldýrýmlarý Ankara’nýn Sevdalarý / ayrýlýklarý... “ANKARA hala güzel”diyorum kýzýma; “Dað daða kavuþur kavuþmaz, kaldýrým kaldýrýma...”gülüyoruz... 1997 /ANKARA ÞÝÝR SAÐANAKLARI Þiir saðanaklarýnda tutuldum size. Sýrýlsýklam dizelenmiþtik... Sözcükler ýslanýyordu saçlarýnda; Býçkýn duygu çukurlarýnda imgelenmiþtik... Az kalsýn Altýnda kalýyorduk Þehvet yüklü kamyonlarýn! Zamansýzlýk tümseklerine basarak geçtik Ýçimizde ki sel sularýný... Gündelik sevda kuytuluyorduk Saçak altlarýnda; Sevdamýzý, öpücüklerle avutuyorduk Ve her öpücük dudaklarýmýzda Altý punto çýkýyordu. Ürpertiliydik! Korkulu! Ve yarým býrakýlmýþ dizeler gibi Titriyorduk... Saygýnlýðýmýzý soyunduk önce Sonra korku kemerlerimizi çözdük belimizden; Yaðmur sularýndan topladýðým Birkaç kaçak Yýldýzý sundum size Ve neon ýþýklarýný örtündük üstümüze... Arkaik bir kadeh gibiydiniz Topraktan mamul ve sýrlý, Sözcüklerle sýrlýyordunuz yasaklarý Ve batmýyordu yasaklarýnýz tenime Ve o gece Þiir saðanaklarý Durmak bilmiyordu... 1997/ EKÝM/ MALATYA BOÞLUK Her þey var masamda. Kaðýt / kalem / kitap / koltuk... Yokluðun geliyor usuma Her yaným boþluk!... Odam eþya dolu Halý / kilim / kanepe/ yolluk... Acý var /hüzün var duygu / dize sözcük... Gece var / gündüz var soðuk / ýþýk / loþluk... Gözlerin geliyor usuma; Her yaným boþluk!... Ýnsandan geçilmiyor sokaklar. Eþ var / dost var / düþman var Selam / sabah / hal / hatýr... Sabah var / öðle var / kuþluk Bir sen yoksun yanýmda; Her yaným boþluk!... 1995 MALATYA YETER DE ARTAR BANA Gök gürlemesi! Þimþek!.. Ay / Güneþ / Yýldýzlar/ Galaksi Hatta Evren... Bana ne devinimlerinden Kuantum Fiziðinden/Kara Deliklerinden Evrenin! Ben iþime bakarým arkadaþ Sevdama / sevgime Dudakta nar kýzýlýna Usumun girintisine / çýkýntýsýna Ýlle de göksümde ki Yürek vuruþuna... Penceremden giren bir demet ýþýk Bir esinti hüzmesi Bir serinlik alnýmda Dudaklarýn deðmiþ gibi dudaklarýma; Bir öpüþün Yeter de artar bana... Samanyolu / Jupiter / Pegassus Atlarý Kasýrga / sel / salgýn / din savaþlarý! Açlýkmýþ!binlerce ölüm! Bana ne Gülüm? Öyle koca sözcüklerden Þiirlerime bol gelen devlerden!... Dizelerimde bir tatlý söz Bir çift göz gözlerimde Bir ince karýnca yolu/ bir yoncanýn gölgesi Bir fallýk papatya Bir küçük çiðdem soðaný Taze toprak kokulu bir ince yaðmur Ve çocukluðumdan kalan Sýradan / sevda dolu Bir yasak saklambaç oyunu Yeter de artar bana... ÖZGÜR ÞAFAKLAR Tenimizde yolsu cýlgalar Dilimizde sözcük ekimozlarý Yüreðimiz tekmil hematomdu! Gökyüzü, kare kare bölünmüþtü Çizgi çizgi. Ve gözlerimizde Demir parmaklýk izi... Ne sevdalar doyurdu bizi Ne soframýzda eksik olmayan umut; Ölümü bölüþtük aramýzda yarýþýrcasýna! Ve aðzýmýzda Demir leblebiydi özgürlük... Acýlara aldýrmadýk Zemherisinde kavganýn. “Moltof Kokteyl”gibiydi yýldýzlar zulamýzda... Yaðmurlarla kamufle ettik göz yaþlarýmýzý, Gülücüklere sardýk da Öyle büyüttük direnci, tutsaklýða!... “Filistin Askýlarýna!”/ coplara!”Manyatolara!” Ve aþaðýlamalara!... Ama aþaðýlanmadýk; aþaðýlandý Konserve Beyinli Uþaklýk(!) Cýlkýdý iþkence / bozuldu zulüm Ve diz boyu bataðýnda çýkarýn Selama durdu korkaklýk!... Bilemediler! Bilemediler karanlýðýn ussal bir esrime olduðunu; Zincirlere vurmakla Güneþi Sabahý olmaz bellediler! Oysa Günboyu duvarlarýmýza çizdiðimiz Güneþti Ve özgür þafaklardý Bizi öldükçe dirilten... 23 NÝSAN Bugün, 23 Nisan Dünyanýn tüm çocuklarýna; Somali’de /Sudan’da /Ruanda’da Ve tüm kentlerin Varoþlarýnda. Kara derili /ak derili /sarý / çekik gözlü Ama gülücüklerin, Gamze gamze açtýðý baharlarda... Bugün 23 Nisan, Dünyanýn tüm çocuklarýna; Öksüz / yetim / terkedilmiþ Üç / beþ / yedi On yedi/ kýrk yedi / yetmiþ yedi Ama yürekleri çocuk kalmýþ Tüm yaþýtlara... Bugün 23 Nisan, Dünyanýn tüm çocuklarýna; Lösemili / hodcginli / kýzamýklý Aç / açýk / çýplak! Savaþlarýn yaktýðý yanýklarla Ama umutlarýn Þafak þafak Doðduðu yarýnlara... Bugün 23 Nisan, Dünyanýn tüm çocuklarýna Ve özgürlüðün bir ekmek gibi Bölüþüldüðü tüm zamanlara... 23 Nisan 1995 / C. Atuf Kansu’ya saygý BONDORELLA Yaðmur çisil çisil, yaðsa üstüne SEN’ÝN; O yaðmur Parisli midir? Sen, Paris’in, Moskova’nýn kýzýllýðýna düþsen, Tienenman Meydanýnda Pekine; Güneþ, ellerinde ki kaný Sen’demi yýkar? Yoksa Atlantik de mi/ Pasifik de mi Bilemezsin... Seni kollarýma düþüren Yalancýlý gebeliðidir Ay’ýn. Ne kadar geniþ olursa olsun yüzü Ne kadar aksa ak; Doðurabilir misin Dünyayý Güneþi yok sayarak?... Sen’de ki yaðmura duayý Guatemala’da duymak; Öykünmesi midir Muhammet’e Ýsa’nýn? Yoksa Torsedor Kadýnlarýn, Puro sararken dizlerinde; Yýðýlýp kalmasý mý Bondorellalarýn... AKBABALAR Bir köy vardý buralarda, uzak olmayan çok. Bir köy vardý; Sevdalarla damlarý sývalý Ve Bað Bozumlarýnda sevgiler þýralanýrdý... Bir köy vardý buralarda, suyunda deðirmen dönen. Bir köy vardý; Süt kokardý memeleri kadýnlarýn Ve Çocuklar koþardý okul yollarýnda; Kýzamýktan / boðmacadan/ tifodan baþka Alamadýðý ölümlerin... Bir köy vardý buralarda, acýlarý düðüm düðüm. Bir köy vardý; Korku / ayrýlýk / ölüm! Bir köy vardý buralarda, iki gözüm; Yaktýlar akbabalar! Akbabalara kaldý köyüm... 1990 MALATYA IRMAK VE ÇOCUK Bozkýrda bir baþýna bir ýrmak, Gözesi dað yamacýnda Bir kayanýn gözünden ýrdýðý Yalnýzlýðýn göz yaþlarýydý... Birkaç yaban nanesi ve birkaç yarpuz yapraðýný Islatarak Ýncecik cýlgasýnda Akar giderdi ýrmak... Gecesi, kendince sessiz / gündüzü ikirciksiz... Kara kaplumbaðasý, su içerdi kenarýndan Toprak yeþili kertenkelesi Ve Sesini dinlerdi onca börtü böcek ve Ve bir küçük çocuk Irmaðýn duru sesini... Bir sabah duyulmadý ýrmaðýn sesi! Kara kaplubaðasý / yeþil kertenkele Ve yarpuz ve nane; Çocuða baktýlar birlikte. Bekleyin dedi çocuk; Bakar gelirim þimdi. Kertenkele / kaplumbaða /birkaç çekirge Ve bir çift aðustos böceði Yola çýktýlar hemen. Su yolu, yol boyu susuzlukla dolu! Bir alabalýk kanat çýrpýyordu son göletinde Ve binlerce Kurbaða larvasý / þeytan kýrbacý / gelin tokasý Can çekiþiyordu!.. Onlar da katýldýlar çocuða, Kaynaðýna yürüdüler suyun. Salkým söðüt/ yavru kavak / kuþburnu El salladýlar umutla ardýndan Çocuðun... Çocuk, bekleyin diyordu; Su getireceðim size... Güneþ, gülüyordu / yaðmursuz bulutlar sessiz Sýcaklýk ve erezyon Bu kafileye dil çýkarýyordu(!...) Ak bir kayanýn gölgesinde, Islak ve serin Gözesini buldular derenin. “Nerede suyun!?” diye, seslendi çocuk. “...de suyun!?” diye, yansýladý boþluk! “...Bekleyin, su getireceðim size Bekleyin, su getireceðim size...” ..?.. Yýllar sonra döndüðünde köyüne; “Su getirebildim mi?” Diye Hep sordu kendi kendine... GÜNEÞE GÖLGE DÜÞTÜ 68 LERDE oylumlandý yüreklerimiz O günler de zincirlendik sevdaya O günlerden kaldý Bileklerimiz de ki kelepçe yarasý! O günlerde çýktýk al yeleli atlarýmýzla O günlerde Güneþe yolculuða... Bir baþka doðdu tan þafaklarda Bir baþka, bin ülkede birden! On binler birlikte içtik taný Birlikte gelincik tarlalarýnda... O günlerde çýktýk al yeleli atlarýmýzla O günlerde Güneþe yolculuða... Türkülerimiz yiðitti/ aþklarýmýz devlere özgü Kavgalarýmýz karanfil kýzýllýðýnda Utkularýmýz, kardelence ak Ve sýðýnarak Ölümün sýcak kollarýna; O günlerde çýktýk al yeleli atlarýmýzla O günlerde Güneþe yolculuða...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © cankor sönmez (CEMÝL CEVÝZ), 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |