..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlýðý tanýmak insanlarý teker teker tanýmaktan kolaydýr. -La Rochefoucauld
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Taki Akkuþ




8 Eylül 2006
Küçük Nur Ali  
Taki Akkuþ
Ayaklarýndaki yýrtýk naylon ayakkabýlardan karlar içeriye sýzýyordu. Ýran transit yolundaki arabalarýn çokluðundan korkuyor, yolun kýyýsýndaki karlarýn üzerinde yürüyordu küçük Nur Ali... Naylonlarýn arkasý tamamen parçalanmýþtý. Küçük Nun Ali'nin topuklarý naylonlarýn içinde deðil, doðrudan doðruya kara basýyordu.


:BHEB:
KÜÇÜK NUR ALÝ

Okuldan köye giden asfalt yolda, eriyen karlarla, TIR’larýn tekerlekleri altýnda buzlaþmýþtý. Batmaya bir adam boyu kalan güneþ, okulun karþýsýndaki tarlalarý örten karlarýn üzerindeki buzlara vurunca parlaklýðý artýyordu.

Ayaklarýndaki yýrtýk naylon ayakkabýlardan karlar içeriye sýzýyordu. Ýran transit yolundaki arabalarýn çokluðundan korkuyor, yolun kýyýsýndaki karlarýn üzerinde yürüyordu küçük Nur Ali... Naylonlarýn arkasý tamamen parçalanmýþtý. Küçük Nur Ali’nin topuklarý naylonlarýn içinde deðil, doðrudan doðruya kara basýyordu.
Ýmranlý'ya yaz kýþ bu yoldan gelinip gidilirdi. Geriye döndü. Okulun tüm bölümleri gözlerinin önündeydi. Yemekhane, yatakhane, lojmanlar ve idare binasý... Öðrenciler, bahçedeki karlarýn üzerinde kara kara koþuþuyorlardý. Küçük Nur Ali, yýllardan beri gördüðü þeylere olanak dýþý þeylermiþ gibi bakýyordu. Ta yukarýlardan, Kýzýl Dað’ýn dibinden çýkan Kýzýl- ýrmak, yer yer buzlarýn altýnda kývrýla kývrýla akýyor, bazý kentlerde olduðu gibi, Ýmranlý'nýn da içerisinden geçerek, Karadeniz’e doðru akýp gidiyordu. Küçük Nur Ali, görebildiði kadarýyla gözledi.

Kýzýlýrmak, Ýmranlý'ya yaklaþtýðý yerde, önce bir aðaç köprünün altýndan geçiyor... Ray demirleri üzerine yapýlan bu daracýk köprünün eski olduðu her haliyle göze çarpýyordu. Þimdi sadece yayalar geçiyor. Þehir çýkýþýnda, kocaman beton köprünün altýndaki pislikleri de alan Kýzýlýrmak, Zara'ya doðru uzanýrdý.

Ýleride yolun kývrýmýndan biraz aþaðýda, deðirmenin su ambarlarý göze çarpýyordu. Ambarlarýn çevresini ve içini karlar doldurmuþtu..

Deðirmenin yukarýsýnda, küçük bir sýrta dayanarak, Ýmranlý'yý seyreden köy sessiz ve sakindi. Buradaki köylere kýþ geldi mi araba iþlemez artýk. Yalnýz, bazý köylüler, TIR’larýn geçtiði yolun kýyýsýna ev yapmýþlar, ötekiler daracýk patikalardan yaya olarak gelir giderler ilçeye... Acil hastasý veya aðýr yükü olanlar, ya kýzak kiralar ya da çarnaçar, sedyelerle hastalarýný ana yola dek indirirler... Kimi zaman da zorunlu olarak geri dönülür...
Küçük Nur Ali, hiç bir þey düþünmeden ilerliyordu. Ne okuldaki arkadaþlarý, ne de yakalandýktan sonra öðretmenlerin ve idarecilerin çaldýðý dayak aklýnda deðildi.     

Dövülüp dövülmeyeceðini de düþünmüyordu. Usunda yalnýz bir þey vardý. Bu yolu yeniden yürümek ve geri dönmek zorunda oluþu...

Uzun uzun, bir aðlamanýn sonundaymýþ gibi içini çekti. Gözlerini ileriye çevirince, deðirmene yaklaþtýðýný gördü. Deðirmenin yanýndan geçip giden bu upuzun yol, yer yer buz tabakalarýndan ve badallardan meydana gelmiþti sanki. Yukarýlardan inen patikalar asfalt yolla birleþiyordu, ýrmak kollarý gibi...

Küçük Nur Ali, deðirmene giden patikanýn hizasýna gelince durdu... Güneþ battý batacak; soðuk da alabildiðine bastýrýyordu. Önce deðirmene gitmeyi düþündü. Sonra vazgeçti. Küçükken hep anlatýr dururlardý. Deðirmenlerde kýþýn cinler, periler olurmuþ, onlarýn olduðu yere gidenleri çarparlarmýþ. Hatta bir kez, bir adam, böyle bir kýþ gününde fýrtýnaya tutulunca, yola yakýn olan bir deðirmene sýðýnmýþ. Deðirmene girmesiyle çarpýlmasý bir olmuþ. Anlattýklarýna göre, adam tam deðirmene girdiði sýrada, cinler yer sofrasýnda oturmuþ; yemeklerini yiyorlarmýþ. Adamdan kaçmamýþlar... Adamý sofraya davet etmiþler:

"Aklýndakini demezsen gel misafirimizsin, yok aklýndakini dersen, seni öldürürüz," demiþler.

Soðuktan ve açlýktan takadý kesilen adam, sofraya otururken:

"Bismillah," der demez, cinler çarpýyor adamý. Uzun süre adamýn ölüsü deðirmende kalýyor.
Küçük Nur Ali, korkan gözlerle deðirmene baktý. Hýzlandý asfalt yolda " olmazsa ilerdeki deðirmende kalýrým" diye düþündü. Koþmaya baþladý. Duyduðu gürültüyle geri döndü. Yolun þarampol’ünde bir TIR devrildi. TIR'ýn tekerlekleri boþlukta dönüyordu. Korktu, gerisingeri okula dönmek istedi. Yiyeceði dayakla birlikte, yapýlan baskýlar da aklýna gelince, ister istemez yoluna devam etti.

Küçük Nur Ali’nin gözleri delecekmiþ gibi, daða doðru uzayýp giden yola dikiliyor... Yolun sonundaki köyde, onu kucaklayýp baðrýna basacak, sýcak bir ana ve baba kucaðý olan köy... Ayaklarý üþümesin diye hýzlý hýzlý koþmaya baþladý. Ama ayaklarýnda can yoktu sanki. Akþamýn ayazý ile birlikte kar da adamakýllý serpiþtiriyordu.      

Küçük Nur Ali, köyüne biran önce varmak için kendisini zorluyordu. Soðuktan sýzlayan ellerini ovuþturmaya baþladý. Yaðan karla birlikte yeðnil bir rüzgar esiyordu. Esen rüzgarla gözleri yaþarýyor, mavi gözlerini saran kirpikleri çapaklanýyordu. Ýçinde duyduðu bir eziklikle, annesini düþündü. Annesinin aðlamaklý hali geldi gözlerinin önüne. Okula ilk yazýldýðý gün, annesi baðrýna basarak doyuncaya deðin aðlamýþtý. Ama babasý annesine kýzmýþ, azarlamýþtý. Günlerce annesinin o aðlamaklý hali gözlerinin önünden gitmemiþti.

Henüz karanlýða alýþmamýþ gözkapaklarýna, kar taneleri çarpýyordu. Aðýr aðýr sýrtýndan içeriye doðru iþleyen ýslaklýk, Küçük Nur Ali’yi titretmeye baþlatmýþtý.

Okula ilk baþladýðý zaman sevmiþti öðretmenlerini. Birinci sýnýfta bayan bir öðretmen okutmuþtu. Adý Nermin’ di öðretmenin... Ama sonunda kendisinin de bilmediði bazý þeyler olmuþtu. Okula gelip gidenlerden, sonra Nermin öðret- menleri çekip gitmiþti. Bir daha da okula dönmemiþti. Zamanla öðrendi olanlarý. Dördüncü sýnýftayken, okula karþý ilgisi azalmaya baþladý. Ara sýra okuldan kaçtý. Okuldan kaçýyor diye, gelen öðretmen kulaðýný çekip, itekledi, giden itekledi... Öðretmenlerin bazýlarýna kýzýyordu, ama elinden bir þey gelmiyordu. Sevdiði öðretmenler de vardý. Ama onlar da ötekileri gibi davranýyordu kimi zaman.

Ufak tefek bir þeydi. Yaþýtlarý arasýnda en küçüðüydü. Yatakhanede olsun, yemekhanede olsun, nöbetçi öðretmen gider gelir, çubuðunu onun baþýnda þaklatýrdý. Nöbetçi öðretmenlere görünmemek için okulun tenha yerlerine gizlenir, uzun uzun düþlere dalardý. Sonunda da zorlu bir dayak ve azar iþitirdi. Müdür yardýmcýsý haftada birkaç kez odasýna çaðýrýr, üzerine baðýrýrdý:

" Yine mi sen ulan it herif!.. Sana kaç kez adam olacaksýn, dedim. Ama sen yine ayný itliði yapmaktan geri kalmýyorsun," diyerek, zorlu bir dayak atardý. Küçük Nur Ali dayaktan sonra bir köþeye çekilir, sessiz sessiz doyuncaya deðin aðlardý.

Alacakaranlýkta yüzüne çarpan kar ve rüzgarýn etkisiyle sýyrýldý düþlerinden. Giderek kararan gecenin dondurucu ayazýndan korkuyordu. Ýçine iþleyen soðuktan, zangýr zangýr titremeye baþladý. Ayaklarýný daha da hýzlý atmaya çalýþýyordu... Ama ayaklarý birbirine dolaþýyor, zaman zaman karlarýn üstüne düþüp kalkýyordu. Açlýk ve yorgunluðu unutmuþ gibiydi. Bir an önce köye varmak, iki tezek parçasýný sobaya atarak bir iyice ýsýnmak, sonra da annesine doyasý- ya sarýlmak, onu bir iyice öpmek istiyordu. Babasý kýzarsa kýzsýn, annesi vardý. Birbirine çarpan diþleri arasýnda, bir korku kelepçe oldu yüreðine. Uzaklardan da hayvan sesleri geliyordu. Geçen TIR'larýn gürültüsü ara sýra kesiliyor, ama biraz sonra ayný sesler yaklaþarak geliyordu. Arabalarýn gürültüsüyle korkusu azalýyor. Araba sesleri kesilince, ayný korkular çýðlaþarak devam ediyordu. Olduðu yerde durup çevresine korku dolu gözlerle baktý. Birbirine çarpan diþlerinin çýkardýðý sesle birlikte olanca gövdesini bir titreme sarmaladý.

Çapaklanan gözlerini ileriye doðru çevirdi. Bir þey göremiyordu... Rüzgarla birlikte yaðan kar gözlerinin içine doluyordu sanki. Bir korku duydu kendi kendine, bir yere sýkýþtýrýlmýþ vahþi bir korku. Koþmayý denedi yeniden. Bacaklarýna tonlarca aðýrlýk baðlanmýþ gibi, sendeleyip düþtü. Baðýrmayý denedi ama baþaramadý. Gýrtlaðýndan acayip acayip sesler geliyordu. Döndü, tek iz olan patikadan ikinci deðirmene doðru yürüdü. Deðirmene yaklaþtýkça hayvan sesleri daha da yakýnlaþtý. Karþýda, Karaçayýr köy evlerin ýþýklarý bir bir sönüyordu artýk. Yürüdüðü, patika yolun ilerisindeki ahlat aðacýnýn çevresinde bazý karaltýlar gözüne çarpmýþ, sonra da kaybolmuþtu. Sýrtýndaki nemli ýslaklýk bir hançer gibi saplanýyordu ciðerine derinden derinden. Boðazýna bir þeyler takýlýyordu sanki. Daha da hýzlý yürümeye zorladý kendini... Göz kapaklarýndaki karlarý silmeye çalýþýrken yuvarlandý. Kalktý. Birkaç adým sonra, yeniden düþtü.

" Demem aklýmdakini, demem ne olacak sanki!.. Onlar þimdi yemek yiyorlardýr. Bir iyice de ateþleri vardýr... Isýnýr, yemeði de yerim. Onlar da bana dokunmazlar " diye, söyleniyordu kendi kendine. Çevresinde bazý karaltýlarýn dolaþtýðýný sezinleyebiliyordu. Bir de uykusu geliyordu ki, göz kapaklarýna tonlarca aðýrlýk çökmüþtü sanki. Donmakta olan parmaklarýyla, gözkapaklarýný yukarý yukarý kaldýrdý birkaç kez. Sonra konuþmasýna kaldýðý yerde seslice devam etti. Birilerine anlatýyordu sanki:

"Ýnanýn ki hiç suçum yoktu. Kimseye de karþý gelmedim. Ama onlar beni sevmiyorlardý. Neden sevmediklerini de anlamýþ deðilim. Belki küçüktüm, belki de baþka bir þeyden," bir hasret çekti derinden derinden. " Nedense bizi dövmek, bize eziyet etmek hoþlarýna gidiyor. Müdür ara sýra bize el atsa da bir iþe yaramýyor. Oysa, ben okulu ne kadar çok severim. Okuyup bir þey olacaktým. Kendi çocuklarýna el bebek gül bebek... Bize de pat küt..."

Birkaç kez olduðu yerde sendeleyip düþtü. Patikanýn karlarý üzerinde, kara bir leke gibiydi. Zorla kalktý olduðu yerden, deðirmene birkaç adým bir þey kalmýþtý...Tipi çevresini bir duman gibi sarýp sarmaladý. Yüzüne çarpan karlarla nefesi daralýyor, çevresini göremiyordu. Küçük Nur Ali, ellerini ileriye uzatýnca, elleri yumuþak yumuþak tüylere dokunuyordu sanki. Deðirmenin kapýsýna yaslanarak zorladý. Bir süre uðraþmasýna karþýn kapýyý açamadý.

" Ýnanýn ki aklýmdakini demem; açýn kapýyý, yalvarýrým açýn. Açlýk ve soðuk öldürecek beni," dedi, küçük Nur Ali. Sonra aðýr aðýr yýðýldý kapýnýn önüne. Boz tüylü bir þeyi karþýsýnda görünce titredi. Yalvararak sürdürdü konuþmasýný. Sözcükler dudaklarý arasýnda parça parça dökülüyordu; " Ýnan ki daaayýýý!.. Demem aklýmdakiniiii!.. Vallahi demem!.. Ýnan kiii!.. " düþtü, kalktý kapýnýn önünde birkaç kez daha. Bir kez daha doðrulmaya çalýþtý, ama baþaramadý. Bir yontu gibi yýðýldý karlarýn üstüne yeniden. Birinin kendisini sürüklediðini, bazýlarýnýn da býrakmamak için öteki yana çektiklerini sezinliyordu, Küçük Nur Ali...


Taki Akkuþ







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Umut Yalan

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Toplumsal Barýþ - Eleþtiri - [Deneme]
Etnik ve Kültürel Kimlikler/çaðdaþ Eleþtiri [Deneme]
Ekoloji ve Çevre - Eleþtiri - [Eleþtiri]
Öykü Türü - Eleþtiri - [Eleþtiri]
Yaþamdan Öyküye [Eleþtiri]
Sarissa Ortak Kitap 2 [Ýnceleme]
Kültür ve Sanat Projemiz [Ýnceleme]


Taki Akkuþ kimdir?

1947 Sivas zara doðumlu, Sivas Ýlk öðretmen okulu mezunu. 1985 yýlýnda 4 Eylül yayýnlarýný kurdu. Eylül sanat edebiyat dergisi çýkardý, yönetti (1985-1986. 12 sayý) 4 Eylül ortak kitap çýkardý( kitabýn içeriði Dil, Sanat, Edebiyat, Felsefe, Toblumbilim, Halkbilim. ( birinci kitap 1985'te 170 S. Ýkinci kitap 1986'da 275 S. Yine 1986'da Impetus (Toplumsal Bilimler ve Felsefe için) adlý ingilizce Türkce kitabýn yayýnýný yönetti. Edebiyata 1972 baþladý. sýrayla Ilgaz, Öykü,Varlýk ,Oluþum,Karþý edebiyat, Edebiyat 81, Öðretmen dünyasý, çevrem, temmuz, Dönemeç, Eylül sanat ve edebiyat , Yaba dergilerinde öyküleri yayýnlandý. Cennetlik, dul ilk öykü kitabý 1985'te yayýnlandý. Edebiyatta en çok uðraþtýðý alan, roman, öykü ve çocuk edebiyatý ile ilgili on beþ dosyasý var. Sarissa ortak kitap 1 çýktý. Ederi 10 Ytl 320 sayfa isteyene ödemeli gönderilir. Yapýtlarý Koçgiri Roman 382 sayfa sarissa yay. Umut Yalan Öyküler 152 " " Gençlik kitaplarý Kýrçiçekleri mas-öy 80 " " Altýn Kuþ " " 80 " " Zümrüd-ü anka " 80 " " Uðursuz Köþk " 80 " " Köyüm roman 80 " " Renkli resimli çocuk kitaplarý 16 sayfalýk 1-Kanaatsýz Leylek 2-Kelo ile Selo 3-Topal Karýnca 4-Yürek Ana 5-Kýnalý Kuzu ile Zýp Zýp Kurbaða 6-Terminatör Kýrmýzý Karýnca 7-Bilge Kaplumbaða 8-Minik Karýnca ile serçe 9-Kýzak 10-Kedicik ile Martý Baskýda olan 16 sayfalýk renkli resimli çocuk kitiplarý -Havhavcýk ile Miyavcýk -Ýhtiyar Musa'nýn Ýnadý -Yýlan ile Tilki -Mahalleyi Cinler Bastý -Keloðlan ile Kuyudaki Dev -Keskin Niþancý -Sýðýrcýklar -Ana Kadýnla Tilki -Horoz Gýygýdi Gooo -Çilli Tavuk

Etkilendiði Yazarlar:
Elbetteki bende dünya edebiyatýnda ve Türk edebiyatýnda etkilenmiþimdir. Sevdiðim yazarlar Gorki, tolstoy, Sabahattin Ali banzeri yazarlardan


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Taki Akkuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.