..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes ayný notayý söylediðinde uyum elde edilmiþ olunmuyor. -Doug Floyd
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > ishak




30 Mart 2008
Derinlere Yolculuk  
ishak
Denizdeki yaþamdan bir kesit... Günlük yaþam içinde sosyal statüleri olmayan deniz emekçilerine ithaf edilmiþtir


:BJFA:
" Ha buraya doðru git! " diye baðýrdý yaþlý adam, Deniz’in çok uzaðýndaki kýrmýzý ýþýðý göstererek; " Ha buraya! görmi musun? Kýyýdan geli sular, þaþurma pusulayý da, rota bellu, 230 sapmadan git!.."
Dümenin yanýndaki pusulayý göstererek, hafif bir þaplak attý adamýn kafasýna...
Ýki günden bu yana uyku yoktu gözlerinde, kolay deðildi, on beþ bin kasa hamsi daðýtýlmýþtý limandan, memleketin dört yanýna...
- Gözlerimi açamýyom be reis! sen diyorsun kýrmýzýya git, uykusunu almýþtýr Mümin, kaç paket sigara içtim sende görüyon, zaten alacaðým bunlarýn parasýný senden ekstradan, kaldýralým onu da geçsin biraz o da dümene!
- De get ula! Gün aðarmadan bir balýk daha bulalým, sen gider yatarsýn.
- Valla balýðý bulduk bulduk, " Mola" dediðim an giderim yatmaya, kimsede kaldýrmasýn beni;
- Sen balýðý bul da; gerisi önemli deðil, iri hamsiyi iyi ayýrun radarda...
- Tamam.
Usunda sunturlu bir küfür " parasýnýn da, pulunun da, kayýðý’nýn, kaþuðunun da, deniz’inin, domuzunun da; topunun ......! "

Tarama’lýnýn "dýt dýt dýt " çýkan sesini duymamak için radyoda istasyon aramaya baþladý, Kazým Reis horlamaya baþlamýþtý bile, uzandýðý kanepenin üzerinde...

" Bak yine karanlýklar gidiyor/ gün doðdu doðacak/ bak yine yeþillendi dünya/ çiçek açtý açacak/ bin yýllýk cefa artýk bitmeli/ insanlar gülmeli, insanlar gülmeli/ açýver kollarýný / kollarýný yaþama/ bir adýmlýk yol uzakta deðil/ ölümsüz dünya...

Gülümsedi " Ah be Hüseyin! " diye geçirdi...

Soðuk bir yýlbaþý baþlangýcýydý, iki gün önceden kararlaþtýrmýþlardý; on da geçireceklerdi yýlbaþýný, paralarý toparlamýþ, hazýrlýk yapmak için alýþveriþe çýkmýþlardý büyük marketlerden birinde Çiðdem’le beraber...

Hummalý bir hazýrlýk vardý evin içinde, aylardan bu yana boþ duvarlarýna baktýðý ev, oturduðu koltukta taþýnamayan anýlar, yattýðý yatakta paylaþýlamayan zamanlar, balkonda; geceden bir dem de aysu’ yla geçen sonsuzluk, eþinin farketmeyen gözlerinde sendromsal bakýþlar..." Ýyi gelecekti bu kalabalýk..."

Kýz arkadaþlarý ev de hazýrlýk yaparken onlarda lokalde Tuncay’ý bekliyorlardý, gelecek ve gideceklerdi...

Yan masalarýnda oturan kalabalýkda aðýz kavgasý baþlamýþ, sonra da daðýlmýþlardý, uzun boylu bir kýz kalmýþtý geriye.. Cemil’le tavla oynarken kesiyordu kýzý bir yandan, oturduðu masadan kalkmýþ bir öndeki masaya oturup tv de kanallarla oynamaya baþlamýþtý... Kumandanýn ayar mekanizmalarýný soruyordu iki de bir ona...

Uzaktan Tuncay’ýn geldiðini görünce ayaklandýlar hep beraber, merdivenlerin baþýna yürürken, Aslý:

- Tarýk içimizde bir bekar sen varsýn, seninde yanýnda olsaydý bir tane eþit olurduk, Suna’yý neden çaðýrmadýn, aþaðýda gözlerinin içine bakýyordu...

- Býrak þu uçuðu, illa ki kýz mý lazým?

- Olsa iyi olurdu;

- Þimdi o kýzý alýp gelecem!.. Tuncay:

- Çaðýramazsýn ki nerde sen de o yürek!

- Ula dellendirme da! " bekleyin burda! "

Kýzýn yanýna doðru yürüdü, masanýn üstündeki sigaradan sigara çýkarmýþ dudaklarýna koyarken çaktý çakmaðý... " Merhaba" dedi Kýz da " Merhaba" dedi...

- Bizim arkadaþlarla iddiaya girdik, sizi davet edemezmiþim ben bu geceki eðlentiye, etsem de gelmezmiþsiniz siz. Ben de gelir dedim... Mümkün mü bu geceyi biz dostlara ayýrmanýz, þiir var, sohbet var, baðlama var, gitar var, hüseyin var, hani þu: " Eftelya yok mu? onu kendi yazýp müziðini kendisi yapan; Kendi aramýzda ufak bir eðlenti anlayacaðýnýz...

" Peki " deyip kalkmýþtý ayaða, arkadaþlarýnýn þaþkýn bakýþlarýna gülümseyerek " Ýþte benim kýz arkadaþýmda bu, pardon adýnýz neydi? " diye tanýþtýrmýþtý Selma’yý...

Hüseyin söylerken bu þarkýyý " Ne biçim Karadeniz’lisin sen be! hadi çal bir karþýlama oynayalým da! " demiþti...

" Sende Mican’ý söyleyeceksin ama ardýndan da bir þiir Nazým Üstad’dan; o hep sevdiðin þiir "Tahir ile Zühre "

Ýlk kurduklarý partinin açýlýþ yemeðinde söylemiþti " Mican’ý"

- Yahu hep ruhi su, Nazým gidiyoruz, Sen bilmiyor musun yörenin türküsünü, yýllardýr dostuz, hadi söyle hatýrým için bir tane... Uzatmýþtý elindeki mikrofonu Sýtký, tutuk bir sesle baþlayýp açýlarak söylemiþ, bir alkýþ kopmuþtu salonda eþinin dudaðý yanaklarýnda " þimdi daha da çok seviyorum seni... "

Taramalý’nýn çýkardýðý sesle uyandý düþlerinden, ekranda kýrmýzý bir renk kümesi, altý yüz metre ötelerinde duruyordu, Ýkinci makinayý çalýþtýrdý, gaz koluna yüklendi, rengin olduðu yere kerteriz koyup döndürdü dümeni sancaða doðru...

Kamaradaki gürültüler yukarýya geliyordu...

Yine Baron’a takýlýyorlardý; " Kaðýtlarý yakmýþlar, gürültü yaparak delirtmeye baþlamýþlardýr mutlaka..." diye geçirdi içinden...

Balýkesir’in bir köyünden gelmiþlerdi beþ arkadaþ hepsinde de vardý ayný tikler, köylerinin genelinde yaygýndý, ki; Tv’ye bile çýkmýþlardý... " tik’liler köyü " diye.

Gürültü, ateþ, suya tahammülü yoktu, öyle bir harekette yanýnda kim olduðu farketmez: " ana’ný s.....m!" der basardý tokadý. Çelimsizdi halbuki, isteseler bir harekette alt edecekleri adamdan bile bile dayak yerlerdi...

Alican’ a vurmuþ gözünü patlatmýþtý bir keresinde, o zaman kýzmýþ; " Bu çocuk sana takýlmadýðý sürece bir daha dokunursan, yataðýný yorganýný al s....r git kayýktan!" demiþti...

Hem çocuða vurmasýna kýzmýþ, hem de psikolojik tepkisi ne oluyor onu gözlemlemek istemiþti... O günden sonra bir daha vuramamýþtý çocuða...

Alican’a baktýðý zaman oðlunu görür gibi oluyordu, uzun boylu, uzun saçlý deli dolu tavýrlarý " Tarýk abi: sen nereye gidersen bende oraya gitcem." der gülüþürlerdi...
çocuða sarýlýr uzun saçlarýný okþar gözleri dolmaya baþlardý...

Telefonlaþmalarda; " Baba nerdesin þimdi!" diye sorardý, Denizin ortasýnda bir yerler söylerdi; " Senle geleceðim ben! " derdi... söz verirdi yaz tatilinde bir yerler için...

- Çökertmeye gidelim baba, Ferya Ablada orda seni seviyor ya banada iyi davranýyor, otel parasý vermeyiz...

- Zaman gelsin bakarýz be evlat..

Denizle haþýr neþir olmasýný istemiyordu onun, içine girip fýrtýnalarýna karþý savaþmasýnýda, tutku olacaktý o zaman, dönemeyecekti geri, sosyal uyumsuz biri olacak çýkacaktý... kendisi tutunamamýþtý ki; seksen sancýlarýndan geçen bir ülkede, diretmiþ olmamýþ, dayanamamýþ Denize gitmiþti... Gidiþ o gidiþ!

Ýdare amirliði yapmýþ, bol paralý iþlerde çalýþmýþ, kaygan sýnýf geçiþlerine yakalanmýþ, yine de yapamamýþtý... Ayný sancýlarý onunda çekmesini istemiyordu...

" Kaptan ol!" demiþti

- Uzak denizlere git, deðiþik ülkeler, deðiþik insanlar, deðiþik coðrafyalar gör, ufkuna baktýðýn zaman göreceðin ve yaþayabileceðin þeylerin olsun, en azýndan düþmekten korkmazsýn...

- Tamam! diye onaylamýþtý...

Taramalýda yazan noktanýn üzerine geldiðinde, ekrandaki kýrmýzý sarý öbeðe bakýp, " Bu iri hamsi, istavrit karýþýk" diye geçirdi içinden...bütona bastý üç kez...

Kamarada çýnladý sirenin sesi, tayfalardan biri: " A...na koduðumun balýðý bizimi buluyo be, herkes yatýyo limanda, çek git limana, iki gündür uyumuyoz iþte, vicdanýný si.....min þerefsizi, Balýk balýk kýçýna so...sýn!.. " diye söyleniyordu...

Gürültüyle düþtü bot, üç makine tam yol, pervaneden çýkan köpük, akýp giden aðlar... Gürültüye uyandý Kazým Reis.

- Ne oldi ula, að mý attýn?

- He!

- Ne kada balýk var?

- Ýki bin çýkar, tam çýkaramadým. Ya Çinakop ya da Ýstavrit var balýðýn içinde. Dördüncü boyda taþýn üstünden geçtim, inþallah geçmez altýna, gerçi suya göre geçmemesi lazým da ne olur ne olmaz, aðýn altý gelene kadar beklerim... Sonrada yatmaya giderim.

- Ýyi, kahve içcem koyi mi sanada?

- Yok uykum kaçar.

Bir çýðlýkla uyandý uykudan, önce rüya sandý, deðildi; Biri baðýrýyordu güvertede... " Denize adam düþtü " Apar topar indi güverteye, karanlýða far tutulan yerde bir el gördü suyun üstünde; " Hadi ercan dalalým!" deyip atladý soðuk suya... Yanýna gelip tuttu elini, çekmeye çalýþtý çekemedi, Ercan da diðer elinden tutuyordu, " sen tut ben çizmelerini çýkarým!" deyip daldý dibe, suyun basýncýyla dolan çizmeler çýkmýyordu, hep birlikte gidiyorlardý dibe doðru, kulaklarýnýn zonkladýðýný, baþýna þiddetli bir aðrýnýn saplandýðýný hissetti, býrakmak zorunda kaldý... suyun üstüne çýkýp derin bir soluk aldýðýnda," Çabuk ercan kompresörü çalýþtýralým, baþka türlü olmaz!.." dedi

Titriyordu, soðuk, birþey yapamamanýn aciziyeti, tayfalar elinden tutup aldý güverteye. Kazým Reis:" Git üstünü deðiþ hasta olcan! " diyerek üzerine paltosunu verdi...

Ana Baba günü olmuþtu suyun üstü, Duyan balýkçý tekneleri, sahil güvenlik, dalgýç ekibi... Gecenin ortasýnda panayýr yerine benzeyen ada gibiydi Deniz...

Heyecanlý heyecanlý anlatýyordu tayfalardan biri " Tam burdaydýk, botun halatýný çekecektik, boþunu alýyordu, birden bot yol verdi, halatla beraber gitti denize..."

"Vira edin" dedi suyun üzerindeki dalgýçlardan biri, Belinden baðlanmýþtý halat, üzerinde balýkçý muþambasýndan sýzan su, yüzüne düþen morluk, güverteye uzattýlar...

Gözleri doluk, çizmelerine uzandý önce...

" Alican Ölmüþtü!.."             



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hangi Mutsuzluðun Gölge Aðacýyým? [Roman]
Denize Düþ Salanlar [Roman]


ishak kimdir?

Daha çok mavi ve deniz imgeli þiirler, biraz özgürlük, biraz sosyal eleþtiri, günümüz yaþamýndaki olgulara göndermeler. . . Ufuktan baktýðýnýz zaman, yaþamanýn büyük bir erdem olduðunun bilincine varýp, daha bir sorgular hale geliyorsunuz Dünya' yý ve yaþadýklarýnýzdan sorumlu hissediyorsunuz kendinizi. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Yok, kendi baktýðým açýdan yazmaya çalýþýyorum ama Orhan Veli, Büyük üstad Nazým Hikmet Ran vazgeçilmezlerim...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ishak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.