"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cover Image

Yayınevi: Kronik

Yayın Yeri: İstanbul

Yayın Tarihi: 01 May 2023

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları

Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in İlk Sabahı" ile bu görevin üstesinden ustalıkla geliyor; bir milletin yeniden doğuşunu, Ankara'nın tozlu sokaklarında şerbet satan, babasını hiç tanımamış bir çocuğun gözünden anlatarak, soyut tarihsel olayları elle tutulur birer anıya dönüştürüyor. Yaşar'a bu yolculukta Türk tarihçiliğinin duayen ismi İlber Ortaylı'nın eşlik etmesi ise eseri hem çocuklar hem de yetişkinler için vazgeçilmez kılıyor.

Kitabın isimsiz anlatıcısı, "savaşın ortasında" doğmuş bir yetimdir. Dünyası, annesinin dinmeyen gözyaşları, sattığı reyhan şerbetinin güğümü ve Hacı Bayram Veli Camii civarındaki tek göz evlerinden ibarettir. Onun için Kurtuluş Savaşı, cephedeki askerlerin çektiği sıkıntıların eve yansımasıdır: Annesinin sofradan doymadan kalkması, ayağına giydiği çarığın bile bir vicdan azabına dönüşmesidir. Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya gelişi, Büyük Millet Meclisi'nin açılışı gibi devasa olaylar, onun çocuk dünyasında somut bir anlama kavuşur: Daha fazla kalabalık, daha çok satılacak çörek ve belki de Paşa'ya o çok merak ettiği soruyu sorabilme umudu. Yaşar, bu naif ve masum bakış açısıyla, Millî Mücadele'nin getirdiği yoksulluğu ve acıyı bir çocuğun ruhunda süzerek, okuru o günlerin atmosferine dahil ediyor.

Eserin en çarpıcı ve özgün yanı, Şermin Yaşar'ın lirik anlatımının, her bölümün arasına serpiştirilmiş İlber Ortaylı'nın tarihsel "mesajları" ile diyalog kurmasıdır. Yaşar'ın karakteri olayları yaşarken, Ortaylı o anın tarihsel bağlamını ve önemini açıklayarak anlatıya derinlik katıyor. Bu yapı, duygusal deneyim ile ansiklopedik bilgi arasında kusursuz bir köprü kuruyor. Örneğin, çocuk Meclis binasının çatısındaki kiremitlerin halkın evlerinden sökülüp getirildiğini şaşkınlıkla öğrenirken, Ortaylı Meclis'in ne denli mütevazı şartlarda kurulduğunu tarihsel bir perspektifle sunuyor. Gökçe Akgül'ün incelikli ve dönemin ruhunu yansıtan çizimleri ise bu iki sesi birbirine bağlayan üçüncü bir anlatı katmanı oluşturuyor.

"Cumhuriyet'in İlk Sabahı", olayların kronolojik bir dökümünden ziyade, umudun filizlenişinin bir kaydıdır. Bu umut, en çok annenin karakterinde somutlaşır. Kitabın başında evinden çıkmayan, sürekli ağlayan ve geleceğe dair inancını yitirmiş anne, Meclis'in açılışıyla birlikte değişmeye başlar; önce cephedeki askerlere çarık diker, sonra dokuma tezgâhlarında çadır bezi dokur ve nihayet silah fabrikasında mermi doldurmaya gider. Annenin bu dönüşümü, aslında Anadolu'nun topyekûn dirilişinin bir alegorisidir. Anlatıcının hiç görmediği babasını bulma arayışı ise Mustafa Kemal Paşa'nın o unutulmaz cümlesiyle sembolik bir zirveye ulaşır: "Senin baban bundan böyle Cumhuriyet'tir çocuk." Bu cümleyle birlikte, kişisel bir kayıp, kolektif bir kazanıma ve kimliğe dönüşür.

Şermin Yaşar ve İlber Ortaylı, her yaştan okurun keyifle okuyacağı, hem öğretici hem de son derece duygusal bir esere imza atmışlar. "Cumhuriyet'in İlk Sabahı", çocuklara tarihi sevdiren bir kitaptan çok daha fazlasını vadediyor. Vatan, millet ve cumhuriyet gibi soyut kavramları tek bir çocuğun kalbinde ve zihninde somutlaştıran, bu toprakların hangi fedakarlıklarla kazanıldığını dokunaklı bir dille hatırlatan bir eser. Kitap, bize tarihin büyük hikayesinin aslında sayısız küçük ve dirençli hayatın ipliğiyle dokunduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Başa Dön