Soysuz Sevgiliye Yıpranmamış Öğütler - II

Güneşin önüne geçtiğinden beri bir "Kadın tutulması" yaşamaktayım. Ben ne yöne gidersem gideyim göremiyorum güneşi. Beni de gölgeliyorsun ya, helal olsun diyorum. Islak saçlı bir güzele yanaşıyorum kuruyor saçları. Sevda sokağının tabelasıydı İstanbul sen güneşe, ben de sana tutulunca aydınlandı tüm şehir. Yağmur yağarken gürültü dahi çıkmamaya başladı Tüm bunlardan sonra da bana "Vay be!" diyorsun ya, işte bundan yoruluyorum.

Işıksız bir günüm daha var biliyorum. Sen ne yaşarsan yaşa hissediyorum çaresiz. Sen gidiyorum dediğinde de kahroluyorum, geliyorum dediğinde de. Ben masaların altına bakıp bahane arıyorum kahrolmak için. Adını duyduğumda kahroluyorum, birisi seni sorduğunda kahroluyorum.

Ne diyordum?
Ben kahroluyorum.

Gülümsemeyi özledim diyebilirim.
Çünkü
Kahkaha atınca
Boğuluyor hayalimde bir kadın
Ve kanadıkça kanıyor
İçimde ki yara.
Gerçekteki "Ebru"
Düşümdekinden
Çok başka.


İrfan Kurudirek hakkındaki bilgilerin basılmasını istiyorum.
Eğer basılmamasını istiyorsanız tıklayın.

  İrfan Kurudirek kimdir?
Flu bir görüntüden geriye kalan güçlü bir sarhoşluk abidesi.

Etkilendiği Yazarlar:
Yelda Karataş, Sibel Buğdaycı, Sezen Aksu, Murathan Mungan, Irwin Yalom, Adam Fawer,

 


Bu yazıyı basmak istiyorum.

İzEdebiyat'da yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Tüm yazılardan birinci dereceden sayfa düzenleyicileri sorumludur. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

Yazarların izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılmaması/yayınlanmaması önemle rica olunur.

© 2000-2002, İzlenim.com - Tüm hakları saklıdır.