A-kord gerekli dilimize,
Söylediklerimiz ve yaptıklarımız tutmuyor,
Ağzımızda nihavend makamı; ellerimız ıse ankara misket şakırdıyor;
Yap(a)mıyoruz söylediklerimizi, detone oluyoruz geçişlerde;
A-kord gerekli beynimize,
Gözümüzün gördüğünü beyin algılayana kadar
Perişan oluyoruz;
Perişanlığı seçmektense, kolayına kaçıp hicaz dan vazgeçip,
Segah a yöneliyoruz; hoş, onuda beceremiyoruz ya ..
A-kord gerekli hayallerimize,
Hayal edilmeyecek şeyleri hayal ediyoruz;
Bir gün sevilmek gibi;
Bir gün özlenmek gibi;
Bir gün mutlu olabilmek gibi;
Bir gün diğer insanlara yardımcı olabilecek kadar güçlü
Olmak gibi;
A-k o r d g e r e k l i bizee !!
Eğer ki;
Salyangoz satılan ortamlarda müslüman olarak yaşamaya çalışıyorsak;
Eğer ki;
Çöp yığınının ortasına 2 sandalye 1 masa koyup ikametgah çıkarmaya çalışıyorsak;
Eğer ki;
Müziğin tını sından ziyade, vucüt yapılarının hüküm sürdüğü piyasalarda ‘’çirkin’’ halimizle sanat yapmaya çalışıyorsak;
Eğer ki;
Ustura şeriatının ortasında kalem gücü kullanmaya çalışıyorsak;
Eğer ki;
Gazeteleri sadece kalça resimlerini duvara asma amaçlı alıp tiraj arttırıyor isek;
Eğer ki;
Enflasyonun ne durumda olduğundan ziyade, falan cı şahsın bir sonraki sevgilisini öngörebiliyorsak;
Eğer ki;
Permit yuvasına kurulmuş fırınların ekmeklerini bile bile çoluğa çucuğa yediriyor isek;
Eğer ki;
Giremeyeceğiz ortamlara girme hayali ile cebimizdeki borç fişlerini kabartıyor isek;
Eğer ki;
Ekmek arasına doğradığımız domatesin başka birine ait olduğunu bile bile gırtlağımızda geçirebiliyor isek;
Eğer ki;
Kandil gecelerinde kontor kalmadı bahanesı ile büyüğü küçüğü aramak yerine, meyhane dostlarımıza meze ısmarlıyor isek;
Eğer ki;
Cefayı sefa ya çevirmek yerine, sefa yı cefa ya çevirme kabiliyetimizi genişletmiş isek;
Eğer ki;
Bu ‘’eğer ki’’ ler de neymiş, bizde daha ne ‘’eğer ki‘’ ler var diyebiliyor isek
B i z e a – k o r d l a z ı m ..
Beynimize – dilimize – ellerimiz e …
Wıth s e v g i