Acıların Şairi'nin Hikâyesi
Aşk gibi bakıyordun
Ve Çukurova bütün güzelliklerini sunmuştu bize,
Bütün kutsal kitaplar cennetin yeryüzünde olmadığını savunuyordu.
Ben yeryüzünde cenneti yaşıyordum.
Öyle bir tabiatın vardı ki;
Güldükçe güzelleşiyordun.
Umut gibi bir gülüşün vardı.
Ver her şeyimiz aynıydı,
Sevdiklerimiz,nefret ettiklerimiz vs...
Şubat'ın üçüydü,
Sımsıcaktı,
Sevda adına ne varsa sende bilmiştim,
Güneşi,rüzgarı ve pembeyi seninle sevmiştim.
Şubat'ın üçüydü,
O gün söyleyememiştim;biri vardı,
Ve hemen o gün başımdan def etmiştim,
Çünkü ben cihânın güzellikleri arasından
Bir tek seni tercih etmiştim.
Ayağımızın altında Çukurova,
Üstümüzde tertemiz,masmavi bir gökkubbe,
Ve yanıbaşımda aşk mabedim sen vardın.
Hiç olmadığım kadar mutluydum...
Ve bir martı kadar umutluydum...
Şubat'ın üçüydü,
Saat üçü üç geçiyordu,
İlk tanıştığımız günkü elbiseni giymiştin,
Gözlerim kamaşıyordu,
Ve ne varsa güzel bildiğim,
Hepsi bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.
Günleri günleri kovalıyordu,
Ben sana bir türlü doyamıyordum,
Sen de beni sevdiğini söylüyor,
Beni göklere çıkarıyordun.
Ellerini tuttuğumda ellerimde eriyordun,
Ne istesem anlıyordun,kayıtsız veriyordun,
Sana şiirler okuyordum,
Sana umutlar bağlıyordum,
Sen gülüyordun,seviniyordun.
Ben bütün güzelliklerin sende olduğunu
Sense en yüce aşkın bende olduğunu biliyorduk,
Birbirimizi çıkarsız seviyorduk...
Ve Şubat'ın on üçüydü,
Karanlık,kapkaranlık bir gündü,
"Seni seviyorum ve senin iyiliğin için..."dedin,
Ve terkettin.
Sen dünyayı başıma yıkıp giderken,
Bana yepyeni bir dünya kurmak düşüyordu.
Kuramadım.
O gün bugündür gülemedim....
Ahmet Çağrı Özsema (28.01.03/Adana)