sabah sabah
bir anı kesti
kan kaybından
öldü bugün
derken
sen geldin
tam ben yıldızları seyretmeye giderken
sen
diyorum da
kimbilir kimler üstüne alınır
bu seni
ama sen
düşlerinden tanırsın kendini
bağ evinde
paşa fincanından kahve içmek
dersem
bulursun ismini
çok düşledim
yoktu böylesi
sözler varmış eskiden
eskiden sözmüş
şimdi kurşun
ay dersin sen
vurulur kalırım ben
eskiden sözmüş
şimdi
gönül yarası
yine üstüne alınabilir bir başkası
yatıya kalmıyormuş
artık
sende hüzün
öğrendiklerinden aydınlanmış yüzün
ne diyeyim
görmeyenler hayıflansın
sesin
çoktan kovdu
barınağımdan
yası
böylesi
denk
düşmelere
karşı koymamalı
okumalı
Malatya günlüklerini
İzmir´de denize düşürdüklerini
görmeyen biri
ya da
Mersin´in uyuyan güzeli
Nemrut´ta kayalara vuran güneşi
bilmez
ama
öğrenmeli
görmez
ama
görmeli
nasıl
Akdeniz olur
buz mavisi
ısınınca insan yüreği