Cemre düştü sırayla hava, su ve toprağa,
Cümbüş şevki içinde uyanmakta şen doğa.
Dünyaya boya çalar, yeşil yeşil fırçalar,
Sevda türküsü söyler, ağaçlarda serçeler.
Ucu ile itince, toprak saygıyla patlar,
Her biri bir başka sır, saklayan yeşil otlar.
Sarı, mavi, pembe, mor açan kır çiçekleri,
Sever kelebekleri, hoş görür böcekleri.
Yemyeşil bir kalemle, yazıldıkça yazılar,
Kırlarda zevkle oynar, kar beyazı kuzular.
Ak bulut kümeleri, mavi gökte uçmakta,
Billur sulu dereler, üzerinden geçmekte.
Kara giymiş bir bulut, karşı dağda ağlıyor,
Yedi renkli kuşağı, mavi göğe bağlıyor.
Rüzgarla dans ederek, nazlı nazlı baş sallar,
Koklamadan geçme der, kırlarda gonca güller.
Şarkılarla süslerim, bu cennette yolumu,
Cennet dedikleri yer, kutsal Anadolu mu?
Belki yine görürürüm, üç, beş, ya da on bahar,
Belki de bu gördüğüm, ömrümdeki son bahar.
Mehmet Nacar