Loş bir sokak lambasında kaybolup giden bir genc aşığın gölgesinde ve cennet bahçelerinde ender yetişen onca çiçeğin masum yaprakLarındaki yağmur damLasında sakLıydı aşkın itibarı..,
Burada neden, niçin, nasıl soruLarının bi anLamı yoktu ve bu soruLarın cevabını verebiLecek kimsede...
AsLında marifet bir paLyaçonun güLen yüzünde hüznü buLmaktı yada ağzından Laf aLmaktı bi kekemenin; konuşmadan gözLerine içine baka baka,,
Hayat; savaşın ortasında cani ve katiL mermiLerden canını kurtarmak isterken
kucağındaki yavrunun geri kaLan hayat kredisini kurtarmaya çaLışan babanın mücadeLesiydi ..
Ve yaşam bitkinin kurumak üzereyken tanrıya duasıydı içinden ve sessizce...
KafaLardaki soru işareti ise;
Azmin ta kendisi miydi bunca feLaketin sebebi yoksa tanrıya isyanın sebebi miydi bunca yaşanan felaket...?
Acaba uzun olsaydı hayatın metrajı daha mı sıkıcı oLurdu yaşam?
yoksa daha mı içten?
Daimi hayatın sorumlulukları geçen günLerin aksine başka bi yere mi not edilmekteydi ?
Yoksa okunmuş bi romanın son sayfasında veriLmek istenen hayat dersi miydi gizLice?
Vefa yoksunu birine aşık oLmak bizim seçimimiz oLmasa da her zaman ayrıLığın kırıntıLarını topLamak neden bize kaLıyor?
Her nedense Aşk ile iLgiLi önümüze konuLan soru kağıdının neden üzüntü ve kederden başka seçebiLeceğimiz seçeneği yok ??