Anneee…
Seval Deniz Karahaliloğlu
Sahiplenme güdüsü gelişmiş bir çocuktum.
Benden büyük bir bacaksız oyuncağımı izinsiz aldımı,
Feryadı basar, anneme şikayet ederdim.
Anne, bebeğimi aldı.
Anneeee,…
Nasıl da güvenirdik annelerimize, babalarımıza.
Bir sorun oldu mu şıp diye çözecekler diye.
Büyüdük, sorunlar da büyüdü.
Artık, okuldaki hocalarımızı kötü not verip sınıfta bıraktığı için,
Taksi şoförünü, fazladan para aldığı için,
Manavı, araya çürük meyve koyduğu için,
Hükümeti ‘akıl almaz tavizlere dayalı politikası’ için
Şikayet edemiyoruz.
Ah! Ne güzeldi.
Kötü giden bir şey oldu mu, hemen annemin kucağına koşardım.
Başımı göğsüne yaslar, ona sarılırdım.
Her şey düzelirdi.
Şimdi iş ciddi anne.
Oralarda birileri, geleceğimizi sonsuza dek değiştirecek kararlar alıyor.
Demokrasinin altı sinsice oyulurken, toprak bütünlüğü ve laiklik gibi Cumhuriyetin ‘olmazsa olmazları’ teker teker gözden çıkarılıyor.
Hem de bunları, gözümüzün içine baka baka yapıyorlar.
Adım adım,
Alıştıra alıştıra,
Yavaş yavaş…
Yeter, yeter artık.
Sizi anneme şikayet edeceğim.
Anneee….