Hissedebilmek kalıyor bana şu gökyüzünün maviliğini,
Bir ressamın düşlerinden lacivert'e boyanıyorum akşamları,
Her sabah gördüğüm çocuklar anlatıyor bulutların sessizliğini,
Yelkenleri parçalanmış bir geminin hüznü yağmalanıyor,
İnsanlar eskitiyor daha çok yaşantısına alışılmış bir şehri,
Yalnız yağmurlarda ağlıyor ayakizlerini silen kaldırımları,
Tutabilsem bir parça anlayacağım belki de,
Dokunabilsem yaşayabileceğim içinde saklanan bütün sevdaları,
Yürüyorum birbaşıma,betonların arasında sıkışıyor aşk,
Kendi kendine ölüyor yavrusunu bırakıp bu labirentin kuşları,
Şimdi en sessiz yerinden bir gecedir içimde bu yalnızlık,
Şu suskunluğa terkedilen sokakların kaderi gündüzü özlemekmidir,
Ve çocuklar,çıkın güneşten önce karşıma,söyleyin bana,
Aşk'a sonsuzluğu verebilmek,kuşlar gibi ölebilmekmidir,
Ey hayat,
Ben aşk'a gidiyorum,
Aşk sevdikçe sevilebilmekmidir,
Sen anlat,
Ben dinliyorum.....