Yıldızlar çalınmış ay çalınmış,
gökyüzü atlası karanlık.
Yüreğin ıslak
yağan yağmura aldanmadan.
Havada ki ayazdır belki de,
yüreğinin yalnızlığı.
Gece karanlık
iki kedi
bir köpek
ve
birde ben,
saat geç olmalı kimseler yok sokakta.
Kırık ve sarımsı ışık veren sokak lambası altında,
bir tek sigaram avuçlarımın içinde ısıtan.
Ayaz vurduğunda yüzüne
bir yudum kanyaktır sığınacak dost.
Rüzgar ıslık çalmaya başlar,
doğanın bir opereti gibi.
Bir han girişi merdiven altı bekler beni,
oda yalnızdır geceleri.
Güneşin atlasa düştüğü
zamanlardaki gibi uğultulu değildir.
Ne bir tek ev sahibi vardır,
nede ekmek kazanan,
geceyle beraber çökmüştür oda.
Bir ben bilirim hanın dilini,
bir o anlar gecedeki yalnızlığımı.
Çocuklarım vardır benim,
her köşe başında.
Sıcak bir yuvadan
paylarına düşenden feragat edenler.
Karanlığın, aydınlığa düşeceği güne özlemdir hayaller.
Zaman akıp gitmekte avuçlarımızın arasından,
Gün geceye daha erken çökmekte.
Yıldızlar atlas gökyüzünü kaybedeli,
Biz değil miyiz geceyi aydınlatan.