Bulaşmışım hayata yaşıyorum işte
Bir, üç, beşli biçimler benimki
Alışmışım kaleme yazıyorum işte
Harf harf ölçüyorum derinliğimi
Vakitten bihaberim, mevsim değişiyor
Kar basıyor ön bahçemi! Bazen
İzliyorum beyazın hafifliğini
Üşümeden soluyorum havanın ağırlığını
Doyumsuzdur izlemesi hayatın erimesini
Akıyor zaman, şimdi can olur biçem
Ürkmüşüm doğmaktan gene yaşıyorum
Dörtlü algılar boğmuş her devinimde beni
Yadırgamışım sözcükleri yine yazıyorum
Dibe vardığımda anladım yetersizliğini
Yalnızlığım inletiyor kalemimi
Yağmur dur durak bilmiyor
Saplanıp kaldım fikrimin orta yerine
Serinliğine sarıldım hafiften ıslaklığımın
Seyri başkadır toprağın bulamaç oluşunu
Suları yükseliyor zihnimin, çırpınıyorum işte
Birkaç biçemden sonra duruldum
Bir pişmanlıktır tutturdum, yazıyorum
Her devinim koşulsuzdur bu vakitten sonra
Yürümek bile istem dışıdır artık
Üç beş sayfadan sonra ahlak çığırından çıkar
Dişiliğini taciz ederim gayri düzenin
Birkaç taze fidanım vardı ön bahçemde
Kar sularını emerek boşaldılar yeşile
Çamura gömülmüş sapları daha derine vardılar
Yağmur gecikince kavruldu kurak toprak
Birkaç damla değse inim inim inler
Her nasıl olmuşsa korumuş körpeliğini yosma
İki sevgili kavuşmalarını çığlıklarla kutlar
Çıplaklığını başaklarla örter toprak
Sevgilisini uğurlar güneş görününce
Bize inattır vedaları bile
Bulaşmışım hayata yaşıyorum işte
Birkaç farklı akışıdır bilincimin
Alışmışım kaleme susuyorum işte
Satır satır akıyorum beynimden
Zamandan habersizim; Mevsim değişiyor
Kar’a hasret, direniyor ön bahçem
Emecek beyazın göğsünden
Yokluğunda yağmurun
Rüzgarla haber salar uzaklara
Okudum her esinti de deli sevdalar
Bir pişmanlıktır tutturdum, karalıyorum
Şartlı bir dizi eylemden sonra
Uyku bile mekanik haldedir
Üç beş sayfadan sonra ahlak dibe vurmuştur
Dişiliğine sarkarım her satırbaşında
Bahar
Bulaşmışım hayata yaşıyorum işte Birkaç farklı akışıdır bilincimin...