Türk toplumu olarak ilginç bir yapımız var.
Sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine; geçici çözümlerle sorunları göz ardı etmeye uğraşıyoruz.
Günlerdir medyadan Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek Kampanyası’na katılımları ve bu kampanya ile ilgili yorumları izliyorum.
Aynı futbol takımları maç kazandığında futbol takımını göklere çıkarıp, maçı kaybettiğinde de acımasızca eleştirdiğimiz gibi çoğu yazar mutluluğunu anlatıyor köşelerinde.
Yapılan bağışlar yazılıyor her gün manşetlerde.
Yıllardır teröre binlerce şehit verdik vermeye de devam ediyoruz.
Yapılan bağışlar şehit ailelerinin acılarını nasıl dindirecek, ya da yeni şehitler vermemizi engelleyebilecek mi?
Anlamış değilim.
Şimdi bir çok kişi önemli olanın bağışlar değil milli ruh olduğunu söyleyecek de; bu ruh zaten hep var depremde de, mitinglerde de milyonlarca insan aynı ruhla birleşmedi mi?
Sonuç ne oldu?
Gerekli dersler alınabildi mi? Hayır…
Destek kampanyası da bir müddet sonra sona erecek ve sonrasında yine şehitler vereceğiz.
Yıllardır havanda su dövüyoruz.
Artık yardıma ihtiyacı olan insanlara balık vermekten vazgeçip, balık tutmayı öğretelim.
Geçici çözümler yerine kalıcı çözümler sunalım topluma.
Terör gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde varlık bulur ve varlığını devam ettirebilir.
Bağış yapmak yerine Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerimize, yıllardır yapılamayan yatırımları yapalım.
Sadece ekonomik değil, oradaki insanlarımıza da eğitim vererek, bilinçlendirerek yatırım yapalım ve bölgeyi kalkındıralım.
Ancak eğitimli insanlardan oluşan toplumlar gelişebilir ve barışla yaşayabilir.
17.10.2007-Hayal ARAR