Hayatı seyrediyorum yine köşemde
Bana rağmen, yaşadıklarıma rağmen kayıtsızca akıp gidişini seyrediyorum
Zaman durmuyor
İnsanlar durmadan sorular soruyor
Yoruluyorum cevap veremiyorum
Issızlaşıyorum
Tek başıma kalıyorum
Düşünüyorum hiç durmadan
Arkadan bir şarkı eşlik ediyor bana
Her şarkı benim için yazılmışcasına acıtıyor canımı
Sonra yine düşünüyorum. Kendime sorular soruyorum. Cevapları olmayan bir yığın soru…
Sorular beynimde ağrılara sebep oluyor
Sonra biri geliyor hayatı izlemem bile yasakmışcasına konuşuyor
Bağırmak istiyorum " yeter " diye ama sesim çıkmıyor
Geçiştiriyorum
Kimseyi ortak etmek istemiyorum ıssızlığıma
Kırıyorum onları, üzüyorum belki de
Ama hayatın içinde olmak daha da cok acıtıyor canımı
Hiç birşey yokmuşcasına gülmek istemiyorum, neden gülmediğimi anlatmakta, anlatınca boşver denilmesini de..
Zaten boşverebilseydim üzülüyor olmazdım
Yada bilmiyorum belki de haklılar boşvermeliyim
Dönmeliyim yeniden hayata
Sahtede olsa gülümsemeliyim
Durgunlaşmamalıyım. Yada bahanelerim olmalı.
Kararlar almalıyım. Güvenli olmalıyım.
Sonra en küçük hayal kırıklığında yeniden başlamalıyım
İstemiyorum artık tüm bunları
Ya mutlu olmalıyım yada bitmeli herşey
Hayat bir şekilde beni uzaklaştırmalı kendinden
Benim bırakacak gücüm yok hayatı
Geride bıraktıklarımın vicdan azablarıyla uğraşmak istemiyorum belki de
Ama hayat bırakmalı beni
Daha fazla ıssızlaşmamalıyım
YETER!
Bazı Anlar
Bazen hayat bize zor gelir. Umutsuzca bakarız yaşananlara... O zaman yazarız en çok hissettiklerimizi. Sonra da bu yazdıklarımızı okuyunca gülümseriz. İşte o tarz hayal kırıkları ve umutsuzluklara dolu bir yazı.