"Her yazma eylemi, aslında okurun sabrını test etme eylemidir. Çoğu zaman da yazanınkini." – Umberto Eco"

yazı resimYZ

mesafeler bu kadar uzun gelmemeliydi aşkına
beklemeyi bilmeliydi o adımların.
Dönüp baktığında yaşanmış yılların ardına
hala aynı değeri taşıyabilmeliydi hatıraların

gözümde yaş
yüreğimde ağır bir imtihan
solgun kentlerin yabancısı bir leylayım.
Tutsağıyım sensiz tüm düşlerin.
Gözlerim hala gittiğin yerde takılı
o acımasız, o vakitsiz ayrılığını sayıklıyor dimağım.

Kalabalık, rengârenk, ışıklı bir kente yaslıyorum
bana bıraktığın renksizliği.

"ah neler yaşadık seninle" diyorum
her gece yarısı biten günlere.

Atamıyorum seni içimden.
Nefes alıp duruyorum sadece
ama yaşadığımı bile bilmeden.

Yine de bir umut. İşte tam şuramda
hiç gitmemişsin gibi kandırıyorum rüyalarımı.
Yine aynı sokak aynı caddede
bekliyorum yalnızca senle dolu hatıralarını

eğer gitmeseydin
kalsaydın benimle
bu yorgun şiirlerde aramazdım
her mısraya soruyor olmazdım seni
ve şair olmayı unutmazdım
biraz daha bekleyebilseydin beni.

Yazık ki küskün hislerimin nedenini yeni anlıyorum
yar kalemmiş meğer düşermiş defterlere.
Bil ki ben hala geleceğini fısıldıyorum
senden geriye kalan kırmızı güllere.

Dranaz
ayşe özyılmaz

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön