Belki Yarın Çok Geç Olabilir

sağlığımızın ve hayatın değerini anlayarak ona daha sıkı sarılmamız için illa bir uyarımı olması gerekiyor

yazı resim

Orta yaşta olup rutin hayatınızı idame ettirirken amansız bir hastalığa yakalandığınızı öğreniyorsunuz,sizi allak bullak eden bu haber karşısında tepkiniz ve izleyeceğiniz yol ne olur du?Bu soruya verilecek cevap kişinin cinsiyetine,hayata bakış açısına ve yaşamı ne kadar sevdiğine bağlı olarak değişiklik gösterir.Teslimiyetçi bir yapınız var ise kaderim böyleymiş deyip boyun eğer hastalığı yenmek için hiç çaba sarfetmeden kalan ömrünüzü ibadet ederek veya ailenizle daha çok birlikde olarak geçirirsiniz.Eğer kendinizle ve çevrenizle kavgalı,her şeye muhalif bir yapınız var ise hastalık haberi sizi daha çok çileden çıkarıp neden ben sorusunu kendinize yüzlerce kez sorup etrafınızdaki insanlardan nefret etmenize ve kabuğunuza çekilerek tedaviyi reddetmenize neden olur.Yada haberi alır almaz kapıldığınız infiali, çevrenizdeki herkese anlatarak,herkesle paylaşarak azaltmaya çalışırsınız ama bazı bakışların yakında ölecek zavallı dediğini fark edemezsiniz bile.Kendinize öylesine acır öylesine acırsınızki bu acıma duygusunu yitirmemek adına tedavi olup iyileşebilmek umudu dahi sizi korkutur.
İnsanoğlu,yapısı,kişiliği,cinsiyeti ne olursa olsun çevresinde mücadele ruhunu kaybetmiş birini görmek istemez.Hepimiz kaderimize yazılmış olanı yaşarız,kaderimizde ne olacağı,neler yaşanacağı,yakalandığımız hastalıktan kurtulup kurtulamayacağımız Allah(c.c)katındaki Levh-i Mahfuz isimli kitapta yazılıdır.Lakin nasıl olsa kaderime yazılanı yaşayacağım,çabalamam boşuna diyerek tedaviyi reddedip,kabuğuna çekilmek,her şeyi oluruna bırakmak insan fıtratına yakışmaz.
Eğer inançlı ve mücadeleci bir insansanız hastalık haberi ile yıkılmaz, tevekkül göstererek mücadeleye başlarsınız.Zaten pamuk ipliği ile bağlı olduğunuz hayata daha sıkı sarılıp,aslında ne büyük bir zenginliğe sahip olduğunuzu anlarsınız.Bu öyle bir zenginlik ki parayla pulla değeri ölçülemeyen,satın alınamayan yaşamdan kopma noktasında değerini anlayabileceğiniz bir zenginlik.Yaşama hakkınızı kaybetmemek,Allah`ın(c.c)bahşettiği güzellikleri görmek,duymak,bire bir yaşamak için sarılırsınız hayata.Önerilen tüm tedavileri kabul eder,ümitle,hırsla,azimle,yaşama sevinci ile direnirsiniz ölüme.Ölümün soğuk yüzü korkutmaz sizi ölüm benden korksun diyerek güler,gülen yüzünüzle siz etrafa neşe saçarsınız.Ümidinizi kaybetmeden,soluk alıp verdiğiniz her saniye,her salise için şükreder,başınıza gelen hastalıkla hayatın,yaşamanın,sevginin,aile içi kenetlenmenin,birliğin değerini daha iyi anlamanıza yardımcı olduğu için yaradana teşekkür edersiniz.Verdiğiniz mücadele neticesinde bedeniniz bu savaşı kazanabileceği gibi kaybededebilir.Unutmayın ki bu tecelli her canlının başına gelecek herkes ölümü tadacaktır.Belki bugün belki yarın.Ancak amansız diye tabir edilen hastalığa yakalanmanız,hayatın anlamını,yaşama sebebinizi kavramanız açısından bence sizi şanslı kılar.En azından kalan ömrünüzü daha iyi değerlendirmenize,daha az kötülük yapmanıza,hayatı ve insanları daha çok sevmenize vesile olur.
Bunun yanı sıra bu tür rahatsızlığı olursa kendisine söylenmeyerek gizlenmesini isteyen insanlarda var.Hastalığı öğrenmenin dahi yükünü taşıyamayacak,savaşcı ruhundan uzak,aciz insanlar.Siz çizdiğim bu kişilik tanımlamalarından hangisine daha yakınsınız yada hangisini okuyunca hah işte bende öyle yapardım,aynen böyle davranırdım dersiniz.Bunu bilemem ancak ölüm bize göz açıp kapama mesafesi kadar yakınken bazı şeylerin değerini anlayıp,hayata bağlanmak,yaşamı,insanları daha çok sevmek,verdiklerinden ötürü yaradana şükretmek için neyi bekliyorsunuz?Bir hastalık haberi mi?
Belki yarın çok geç olabilir,unutmayın…

Başa Dön