"Yarın 30 Ekim olacak ve ben hâlâ 'yarın yaparım' diyenler arasında olacağım. En azından tutarlıyım." - Franz Kafka"

Bir Garip Gün

İstanbul'un ruhunu saat dilimlerinde yakalayan bu şiir, şehrin acılarını, umutlarını ve gündelik hayatını çarpıcı imgelerle resmediyor. Denize düşen acılar, kalbini tüküren adam, denizi üfleyen kadın ve ceset taşıyan otobüslerle şehrin farklı yüzleri anlatılıyor. Son kısımda, Nazım Hikmet'in varlığıyla tamamlanan şiir, içeriden ve dışarıdan bakışlarla İstanbul'un yanışını ve direnişini betimliyor.

yazı resim

saat on,

kadıköy vapurundan bir acı düştü denize,

kanadına çarpıp herhangi bir martının,

sularına gömüldü,

istanbul'a tutunmuş mavi yatalağın.

--

saat on bir,

bir adam kalbini tükürdü eline,

yaralarını sarmak için aşklarının,

ve bir çorba parasına,

acılarını dilendirdi istinye'de.

--

saat on iki,

bir kadın yirmi beş yaşına girdi,

yirmi beş mum diktiler denizin içine,

mumlar bahane, kadın denizi üfledi,

denizsiz bir şehrin üstüne.

--

saat on üç,

bugün bayram,

otobüsler ceset taşıyordu,

zincirlikuyu'dan aile ziyaretlerine.

--

saat bitti,

günlerden ne bilmiyorum,

küçük bir çocuğun kibritinde,

istanbul'un içinde bir şehir yanıyor,

düşümde,

nazım'ın elinde bir sigara,

şiir yazıyor aniden,

ülkenin dışından, içine ülkenin!

KİTAP İZLERİ

Ayaşlı ile Kiracıları

Memduh Şevket Esendal

Ankara'da Bir Apartman Dairesi: Cumhuriyet'in Mikrokozmosu Memduh Şevket Esendal'ın ilk olarak 1934'te yayımlanan ve adeta bir edebi zaman kapsülü niteliği taşıyan romanı Ayaşlı ile Kiracıları,
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön