Bir dünya düşlüyorum güzellik dolu, öyle bi güzellik ki “güzellik” demenin suratımda bıraktığı tebessüm kadar gerçek, güzellik kadar gerçek. Kelime oyunları içerisinde saklanmayacak kadar, bariz, düz, temiz ve saf bir güzellik. Çocukluktan kalma, raflara kalkamayan -hayatın en gerçek provaları- oyunlar gibi kirli değil ama ;mesela yerden yüksek gibi değil ”ben yüksekteyim ali bana dokunamazsın” zaman geçti ve “Ali, ben okudum toplumun istediklerini yaptım, sessiz, itaatkar bi kul oldum ve yükseldim bana bişey yapamazsın hatta konuşmazsın bile önce randevu al, yüksekteyim Aliiiii” yada seksek “Ali ben çizginin dışına çıkmadım ve kazandım sen çizginin dışına çıktın kaybettin” zaman geçti “ Ali ben hala çıkmadım o çizgiden kazandım sen çıktın Ali söylenen kurallardan çıktın, kaybetttin Alii” bu provalarda başarısız olman bir tercih sebebiyse yandın Ali yandın her daim yandın kaybettin Ali.. ahhh Alii ahhh nerden nereye getirdin beni...
Üzülme be Ali umudunu taşı ki içinde ki hayat sana yağmur, kar, fırtına ve bilimum bütün gökyüzü hareketleriyle saldırırsa seni korur ısıtır, gerçi kime söylüyorum bunu. o umut olmasa sen şimdiye kadar bi kenarda yoğun hava muhalefettinden ölüp gitmiştin.Yalnız mısın Ali? Peki bu yalnızlığın seni nerelerde harap ediyor? Kebapla simit arasındaki farkı anlatabiliyor musun artık? En son ne zaman bi kadından çocuk sahibi olmayı düşündün daha doğrusu en son nezaman bi kadını düşledin Ali? Ahh Alii ahhh
Suçlu insanlar Ali ,suçlu acımazsızca sömüren ve Ali olmayanlar. Birbirlerine “ben yerden yükseğim demek için çıldıranlar” o caniler suçlu, yerden yüksekte olmamanın, çizgileri red etmenin bi tercih olduğunu anlamazlar onlar. Dünya bir çöplük ve o kadar alıştık ki biz, caniler yüzünden ceset olmaya ve ceset kokularında-kokularımızda- yaşamaya bazen ceset olduğumuzu unutup hadimizi aştığımızda iki kelimelik kuru bi veda cümlesi edip kaçıveriyoruz. İyi geceler Ali, kalbim seninle...
Bir Dünya ki Güzel mi Güzel ve Ali
İyi geceler Ali, kalbim seninle...