Bir mezar seç kendine ey insanoğlu!
Mezar taşına yazdıracağın afili bir sözde olsun.
Üzerine sevdiklerin teker teker toprak atsın.
Gözyaşlarıyla yıkasınlar toprağını.
Kimileri başucundan ayrılamayıp dakikaları, saatleri unutsun.
Herkes diline senin adını dolasın.
Dünya yüzüyle bakarken seni göremeyenler,
Yüzüne konuşamayanlar
Toprak olduğunda kırk yıldır tanıyormuşçasına konuşsun.
Dünya gözüyle arkandan fitne fesadını eksik etmeyenler,
Sen ölüp gidince kıymet bilir gibi yapsınlar.
Ey insanoğlu!
Sen koşturup durdun sonunu bilmeden.
Sildin aklından, seni hep severler sandın.
Takvim yapraklarındaki tarihini aldıktan sonra
Kalır mı zannettin kendini,
Seni tanıyanların dilinde, gözünde ve kalbinde
Üç beş gün bilemedin bir ay geçer,
Kim gelir ki toprağına yüz sürmeye.
Kim gelir ki seninle dertleşmeye.
Sen toprak olursun; seni sevenler kör, sağır belki de dilsiz olurlar.
Sen, soğuktan daha beter gecelerde
Titrersin mezarında öyle bir başına,
Gelse gelse annen, baban varsa eşin belki de evladın gelir yanına.
Üç beş dakika toprağını sulayıp açan çiçekleri görerek mutlu olurlar.
Birkaç dertleşmeden sonra onlar da çeker giderler,
İnsanoğlunun telaşesine karışmaya.
İşte ey insanoğlu!
Kendine bir mezar seç,
Seç ki günü geldiğinde sevdiklerinin ellerinde gömül ve
Seni unutmayacak bir arkadaş edinmeyi de unutma
(ŞİİR İŞÇİSİ)