Bırak bu gece beni, yine ağlayacağım.
Ne seni düşüğnecek ne de sana dert yanacağım.
Sevinme o kadar seni unutmayacağım
Sadece bu gece rüzgarlara karışıp
Fırtına olup yağacağım.
Önce kalemimi alıp sana sayacağım,
Sonra yırtıp yeniden yazacağım
Sevildiğimi değil, sevilmediğimi haykıracağım.
Bu gece sakın pencereni açma
Kayan yıldızlar ve parlayan ay için dilek tutma
Çünkü geceyi ben çaldım
Sana söyleyemediğimi yıldızlara anlattım.
Onlar bile duyunca yaptıklarını
Küsüp aydınlatmadılar o geceyi.
Yatmaya hazırlanmayasın sakın!
Uyutmayacağım bu gece seni
Gözlerini huzurla boşuna kapamayasın
Kabus olup geleceğim şimdi.
Önce biraz terleyecek, sonra pişmanlıkla fırlayacaksın yerinden.
Ansızın aklına geleceğim; işte o zaman
Birden gözün aynalara takılacak
Bakıp bakıp kendinden şüphe duyacaksın.
Ardından insanlığını tartacak, göreceğin şey karşısında şaşıracaksın ...
Pencereni açıp rüzgarlara savrulmak isteyeceksin
Her adımda rüzgar seni geri çevirecek
Sonra bir daha bir daha deneyeceksin
Her denediğinde seni yerden yere vuracak fırtına
Çünkü öfkemi fırtınalara saldım
Gözyaşlarımı ise yağmura sattım
Kalbin nerede diye sorarsan
Hiç heyecanlanma onu da boş bir kutuya attım.
Geride kalanlar mı? Sen söyle geriye başka ne kaldı?