Bunun için anne baba çocuğa, kendilerini üzmekten, gücendirmekten çekindiği gibi, Allahın sevgisinin yok olmasından da buna benzer ama çok daha fazla çekinmesi gerektiğini anlatabilir. Allah korkusunun böyle bir korku olduğu ve bu korkunun insan davranışlarını güzelleştirdiği hatırlatılabilir. Çünkü insan Allahtan korktuğunda Onun buyruklarına çok titiz olur, en çok Onu sever ve en çok Ona saygı duyar.
Allahı seven insan, Allaha karşı saygıda kusur etmekten korkar. Kendisinden uzaklaşmasını istemez; Allahtan uzak kalmak büyük bir ızdıraptır. Allahın ona karşı olan sevgisini yitirdiğini bilmek çok büyük bir acıdır. Allah korkusunun kökeninin bunlar olduğu ve bu yüzden Allahın beğendiği davranışlar sergilemesi gerektiği çocuğa anlatılabilir.
İnançlı yetiştirilen çocuk, yaşı ne kadar küçük olursa olsun, olgun bir akla ve ahlaka sahip olacak, karşılaştığı olaylar -özellikle ölüm-nedeniyle duygusal açıdan çöküntüye uğramayacaktır. Hoşuna gitmeyen bir şeyle karşılaştığında ağlamayacak, yakınmayacak, olayların hep Allahın kontrolünde olduğunu bilecek, tevekkül edecek, güzel tavır gösterecektir.
"Çocuklarda Davranış Bozuklukları" adlı kitabında Profesör Sefa Saygılı şunları söyler: "Dindar olan ailelerin, Allah inancı ve sevgisiyle yetişen çocuklarında ölümün yol açtığı mahzurlar görülmemektedir... Herhangi bir ölüm halinde, ahiret inancı çocuğu teskin eder. Bu yüzden İslâm terbiyesi ile yetiştirilen çocuklarda ruhî bozukluklara az rastlanır. Depremden korkan, daha doğrusu "en güçlü" babasının kaçışına mâna veremeyen çocuk, Yüce Allahın iradesi olmadan yaprağın bile kımıldayamayacağını bilseydi, hadiseyi zihninin derinliklerinde iz bırakmadan, zararsız geçirebilirdi."
Unutmayalım; dinimiz bir çocuğun dahi anlayacağı kadar açık ve kolaydır. Dinimizin özü güzel ahlaktır. Bu nedenle çocuklarımıza Allahı tanıtalım, Kuran okuyalım, ayetleri açıklayalım, Peygamberimiz (sav)in güzel ahlakını anlatalım...