Deniz Fenerim...

Hani deniz gözlündüm senin? Hırçın dalgalar dövüyor kıyılarımı...Gittin gideli durulmadı bu sular...Buz tutmuş minik bir göl serinliği süzülüyor dudaklarıma. Hani kıyamazdın bana? Oltanın ucuna takılmış bir balık misali sallanıyorum sensizliğin boşluğunda

yazı resim

Deniz Feneri...Hani ışığım olacaktın yolumu kaybettiğim dipsiz gecelerimde...Nerdesin? Bir kandilin titrek alevine de razıydım...Işık adına anlamlar yüklediğim tüm parıltıları sakladın da içine...Kendini aydınlatıp kendine dönen bir dönence...

Sarhoşum yokluğunun yüklediği acıların dönme dolabında dönüp durmaktan...Bir an yükseliyorum göğe, adanıyorum bu sevdanın izdüşümüne...Sonra bir bakıyorum en dipteyim...İstiyorum ki kavuşayım yeniden zirveye...Ama havada asılı olan lunaparkın rengarenk demirleri değil...Çaresizlik asılmış kapkara zincirlerle, gölü yansıtan gözlerine...

Aydın olmuyor günler...”Aydın olsun günün aşkım” diyen bir ses eksik tanyerinde. Tenime değen ışıklar yakalamaya çalışıyor umudu...Isıtmıyor yüreğimi kucaklaştığım gün. Işıklar tutulan güneşin ışığı. İstemiyorum ben isli camları. Gözlerimin aradığı aydınlık, gözlerinin ışıdığı...Eksik doğuyor gün.

Lekeli ganimetlerin sahibi bir kraliçe gibi hissediyorum kendimi yokluğunda...Sadece yitik sevdanı araladığın kapının ardında bir hazine saklı biliyorum. Biliyorum sevdana gömdüğün terkedilmişliğini...Biliyorum yarına ihanet dünlerini...Biliyorum aşkı tanıyan bir adam gizli, o adam ki sorgulamalarla yaralayan kendini...

Yanlış anlamlar yüklememiştim aslında yanlış adama...İnandım sana, senin seni kandırdığın masallara. Yanlış adreslere mi gidiyordu mektuplar? Yardım mesajları yazılı şişe yanlış denize mi atılmıştı? Şarkıların anlamlandığı kadın mı adam mı yanlış yerdeydi? Ya da yanlış zamanda? İzin vermedin hiç bizi anlamama. “Sorgulamalarını değdirmene izin vermem yüreğimdeki aşka” dedin. Peki o aşkı o kalpte mayalandıran kadının da bir söz hakkı olacağı hiç gelmedi mi aklına? Bilmiyorum aşkım. Kelimelerle oynaşacak kadar şans vermedin ki sen aşka...

Adandığımı bilmeden adanmışım sana...Zaman alıyor biliyor musun farketmek. İkilemlere esir duygular yükleniyor yüreğime. Bir yanımda yaşanmış yanım, bir yanımda yaşayamadıklarıma yanan diğer yanım. Kıyasıya mücadele ediyorlar ele geçirebilmek için hislerimi.Özsuyum sana akıyor...Yatağı belli bir yoldan. Kavuşmak için bana, mesafeleri nasıl yok ettiğin geliyor aklıma...Nasıl durdurduğun zamanı...Dokunduğun an yaktığın ateş geliyor aklıma...Söndüremedim aşkım kor alevleri...Yokluğunun coşturduğu gözyaşından pınarım bile yetmedi bu yangını bitirmeye...

Biliyorum bir adam yaşıyor bir yerlerde, bir zamanlar aşka aşık bir kadınla aşkı paylaştığı -ki göl yansıması gözlerini deniz mavilerinde bıraktığı-...Biliyorum o adamın sol yanı hüzün kaplı...

Başa Dön