Kuşak farkını anladık, kültür farkını da anladık, derken yeni uygulayımbilim (teknoloji) terimleri Anadili sarpa sarmaya başladı canım efendim, dilini kullanamayan konuşma özürlü genç insanım yarım yamalak bir dil inşa etmeye koyuldu, bilgisayarın birkaç verisinden konuşmada altyapı oluşturma çabalarıyla dildeki yozlaşma ciddi ve önüne geçilemez biçimde çığ gibi büyüyor…
Önceleri, dükkân(butik) adlarıyla Batıyla bütünleşme yolunda sağlam adımların ilkini atmıştık zaten, biz Batı’ya henüz girememiştik, oysa Onlar bize çoktan girmişlerdi bile! Amerika’yla tanıştığımda ilkokulda beslenme saatlerimin protein yüklemesini -Marshall yardımı diye duyduğumuz- süttozuyla yapardık ancak, kafamız çok daha sonra çalışırdı!
Sadede geleyim; araştırdım bir süre, siz Okur Dostlarımla da paylaşayım istedim…
Daha sonra bir tiyatro oyunumda da kullanacağım birkaç kurgumu okuyacaksınız; hemen arkasından da sıkça kullanılan dildeki yozca eğilimle türeyen ve büyük bir hızla günlük yaşantımıza sızan yabancı terimleri Türkçe karşılıklarıyla karşınızda bulacaksınız…
Tiyatro oyunuma kurgulayacaklarım;
-Start aldım eksit’e koştum, relaks olmalıydım, oha olmadan…
-E-maille komünikasyon sağlamıştık, spontane gelişti, link koptu, okey…
-Ful taym çalışıyorum, beni provake etme bebeğim, trendim bu, n’aparsın…
-Cv’ni alalım, check etmeli, absürt davranmasın, yoksa adaptasyon yaş…
-Taymingin zayıf, yan departmana geçemezsin, revize olamıyorsun oğlum…
-Laptopla global takılacaksın, koordinasyonun zayıf, sizin jenerasyonun izolasyonu bu…
-Printer bizi elimine etti, data prezantasyonunu beceremedim…
-Fulum abi de monoton ambiyansa entegre olamadım, finişe pes…
-Beni de download et oradan, ikinci el versiyonumda konsensüs sağlarız…
-Ekstradan sana, orijini bu, asla imitasyon değil…
-Ben optimistim mirim, adisyon bende dursun, sen offline kal…
-Telefonumu savele sen, kimseye de anons etme ama…
-Dizaynı böyle, online ol, sana buradan print out yaparım…
-Part-time bir kriter bu, pesimizme kapılma, az sabır…
-Driver skoy verdi, bana slaytı empoze etme dostum…
-Ben kaçtım… bye bye!
Sıkça kullandığımız yabancı terimler ve Türkçe karşılıkları da şöyle:
Start Almak: Başlamak
Center: Merkez
Relax Olmak: Rahatlamak
E-Mail: E-Posta
Komünikasyon: İletişim
Cv: Özgeçmiş
Okey: Tamam
Trend: Eğilim
Spontane: Kendiliğinden
Link: Bağlantı
Exıt: Çıkış
Check Etmek: Kontrol Etmek
Feedback: Geri Bildirim
Full-Time: Tam Gün
Koordinasyon: Eşgüdüm
Absürt: Saçma
Adapte Olmak: Uyum Sağlamak
Laptop: Dizüstü Bilgisayar
Provoke Etmek: Kışkırtmak
Jenerasyon: Nesil, Kuşak
İllegal: Yasadışı
Tımıng(Tayming): Zamanlama
Caterıng: Yemek Hizmeti
Departman: Bölüm
Revize Etmek: Yenilemek
Global: Küresel
Sempatik: Sevimli, Cana yakın
Securıty: Güvenlik
Prınter: Yazıcı
Elimine Etmek: Elemek
İzolasyon: Yalıtım
Data: Veri
Prezantasyon: Sunum
Fınısh: Bitiş, Varış
Download Etmek: İndirmek
Monoton: Tekdüze
Konsensus: Uzlaşma
Full: Tam Dolu
Emergency: Acil
Ambiyans: Hava, Ortam
Versiyon: Sürüm, Uyarlama
Ekstra: Fazladan
İmitasyon: Taklit
Optimist: İyimser
Save Etmek: Kaydetmek
Adisyon: Hesap Fişi
Prınt Out: Çıktı
Anons Etmek: Duyurmak
Bodyguard: Koruma
Doküman: Belge
Dizayn: Tasarım
Analiz: Çözümleme
Onlıne: Çevrimiçi
Krıter: Ölçüt
Part-Time: Yarı Zamanlı
Pesimist: Karamsar
Slâyt: Yansı
Empoze Etmek: Dayatmak
Drıver: Sürücü
Bye Bye: Hoşça kal
Bir başka yazıda benzeri başka bir tabloyu gözler önüne sereceğim, ilgilenen Okur Dostlarım’a sunacağım.
Dostçakalın.
Müjdat Eraslan.