Neden ağlıyordu ki şimdi kendiside bilmiyordu…
Yeni cümlelere başlangıç olmak istiyordu…
Ve cebinde kelime kalmamıştı…
Ama yazmak istiyordu
Eskileri döküp önüne
Kırptı…
Kırptı…
Kaç yıldız çıkar bilemeden…
Aylarını telef etti…
Olsun dedi…
Söylemedi…
Sordular aslında ne oldu diye…
Ağlıyordu şimdi…
Neden dedi…
Bilmiyordu… Kendide
Uzattı elini
Yeşil sanmıştı oysa
Tuttuğu kahverengini
Sardı sıkıca
Hala koynunda gezdirir…
Eskimiş hayallerini…
Saate baktı…
Yelkovan akrebi çoktan geçmişti…
Ve biliyordu ki…
Kader oynamak için
Onu seçmişti
Bıraktı kalemini elinden
Gökyüzüne baktı…
Biliyordu şimdi…
Bu bakış mehtabı bile yaktı…
Yürümek istedi
Bir antre vardı önünde…
İki adımda bitti hayaller…
Gezinemedi…
Gezinemedi…
Oturdu…
Ne yapabilirdi ki
Yorulduğunu kabullenmekten başka…
Kalkmak istedi ama
Sordu kendine
Neye neyle başla…
Şimdi…
Ağlamamak içim zor tutuyor kendini…
Tüm dileklerini kattı yanına…
Gözüne batıyordu
Çoğunun geçmişti tarihi…
Ağırlıkta yapıyordu
Çoğu da saçmaydı tabii…
Bıraktı bir umut kuyusuna…
Bir fakir alır dedi…
İzlediii…
İzlediii…
Alanda olmadı… Yaktı eskileri…
Geri dönüşü var mı diye soramadı...
Geri dönmek istedi…
Baktı ardına geldiği yeri bulamadı…
Şimdi…
Nereye gittiğini bilmeden,
Savulmamak için sıkıca basıyor ayaklarını toprağa…
Yol sormamaya yeminli…
Gözlerinde ışık biriktiriyor götürmek için yarınlara…
O ağlayışı demindi…
Yeni dilekler toplayarak yol kenarlarından
Gidiyor…
Başka diyarlara…
Başka diyarlardan…