Her yer bembeyaz , şafak vakti bir göğe vurmuş kızıllık bir de beyazlığa ..Kırık ışıklar gecenin renginde soluyor ve sıcak nefesleri tüketiyor ayaz ....Derin düşleri ışıtır yıldızlar, beyazlığın rengine kardeş olur duygular ve bağlığın erişemediği semalar yükselir gizlere derken geceyle gündüz geçişir ve aydınlık voltasını atar beyazda ..
.Güneşin ışığında eriyen kar rengini toprakla karıştırır , hüzün mü desem adına , erken son bulan düş deyimini mi kulansam … üzüntüyü yüreğimin tamamına mı yaşatsam yoksa kural budur deyip geçsem mi ?
Alıştığımız tamlamaları günlük yaşantımıza gererken gamzeli gülüşleri hayal edip aman sende demesini bilmeliyiz ki kabına sığamayan duygular içlenerek suskunluğu örsün ...
Tedirginliği yakamozlarda demlenen derin hislere fısıldarım bazen , ona teselli veren tuzlu denizin beyaz dalgalarını dinlerim anlayamadığım lisanlarında düğümlenir çoğu kavramlar ve iç huzursuzluğuna doğru bir göç ; heyecanlı akış …Tıpkı kabuk tutan yaradan sızan taze kan gibi sabırsızdır
..Burada yol kavşakları başlar , hangi yol diye düşünür zihin .
.Birinde alaycı duruşlar kalbi sökülmüş şehirler ve gecesi , gündüzü karanlığa esir olmuş savaş masalları tutuşup düşlere merdiven dayamış satır aralarında boşluğa dikilmiş gözler .....gözeler gözlerde buluşmamalı mı … yaşlar birleştirmelimi kırık hisleri …
İkincisinde savurgan duygular dövülür , anlamsızlıklar bağdaş kurup oturur baş köşeye meleksi kanatlar açılır ve gel gitlerin kurduğu sütunlarda yankılanır vurgusu isabet eden sözcükler ....Sözcüklerde kıvranan kesirler boğulur tanımsızlıklarda
Üçüncüsü gururun ve itiraftan korkan yüreğin sükuta çırpınışı …..Bu noktaya hiçbir kelime kafi gelmez .
Ömür değişken bir suretin biçilmeyen , erişilmeyen ve dokunulmayan yapısında beklenmedik duyguların ağırlandığı ve mevsimlerin kilit vurduğu zindanımsı hislerin düşe kalka , uykulu , uykusuz , karmaşık cepheleri göğüsleyip eline ne geçtiyse bazen fırlatıp bazen de sarıp sarmaladığı , bir meltem yumuşaklığında bir kasırga huzursuzluğunda türeyen noktalarda duruş olsa ki hazan yapraklarına düşen çiğ taneleri kadar canlı olan sevdalar buhurlaşan düşlerde yoksulluğu imzalayıp kayıp yüreklerde minik bir beste aşkına dönüşür ..
Sen ,
Tadına varamadığın duyguları kelimelere hapseden
Sen
Karanlıklarda aynaları dost edinen
Sen
Kırık zincirlerde tek halka olan
Hüznü
Istırabı
yüreğine aceleyle giydiren
Bir coşku - bir sitem
ve bir kilit
Ümitzeynep
_________________