Duygular Üzerine Kelâm-ı Kibar Deyişler

\* Dili sivri olanla ve eli uzun olanla arana bir mesafe koy.

yazı resimYZ

** Haset ve kin kalbe yüktür, ruha eziyettir.

.** Tembelliğin bin bir çeşit mazereti vardır.

** İnat, sert bir kayadır. Bu kayayı parçalayacak balyozu bulmak ise oldukça zordur.

** Alışkanlıklarımız, gönüllü esaretimizdir.

** Nimet şükür gerektirir; şükür de nimeti getirir.

** Büyüklerin yanında küçüklerin komplekse kapılması, küçüklerin yanında büyüklerin havalara girmesinden midir?

** Sesini dinlemek için kafes içinde bülbül alanlar, bari kafes içine bir de gül saksısı koysaydınız!

** Sen mi duyuramadın, o mu duymak istemedi?

** Umut, düşüncelerimizdeki çiçeklerin can suyudur.

** Bir hazine sandığının içine çöp koy, bir çöp torbasını da altınla doldur ve bin kişiden bunların içinde ne olduğunu tahmin etmelerini iste. Bir tane bile doğru tahmin eden çıkmayacaktır. İşte o nedenle Zarfa değil, mazrufa bak! yani Dış görünüşe değil karaktere, iç görünüşe, kişiliğe önem ver. denmiştir.

** Yaygaracı esnafın malı, ya bozuktur ya da kazıktır.

** Sükût et ki bütün güzel sesleri duyabilesin, bütün güzel şeyleri görebilesin.

** Zehirli sözlerin panzehirini aradım durdum yıllarca. Bulabildim mi? Ne gezer? Ama gene de aramaya devam!

** Dağları yıkmayı istemekten vazgeç, git bir kulübe yap ve geri kalan ömrünü her türlü mücadeleden uzak geçir.

** Biraz sonra lezzetli bir yemek olacağı, kurtlar sofrasındaki tavşanın aklına bile gelmez.

** Tutku esarettir, ancak bazen esir olmak da ister insan

** İhtiyaçlarınızın listesini iyi yapın. Çünkü o listedekiler, ileride muhtemelen sahip olacaklarınızdır.

** Güneş, ışığını; dere, suyunu verirken ayrım yapmaz. Güneş olmak çok mu zor? Öyleyse dere ol.

** Seni tamamlayan varsa, bu senin de onu tamamladığını göstermez.

** Tahammül edemediğini düşündüğün olay ve kişilere, bir kez daha tahammül etmeyi denesen!

** Alçak gönüllülükte de ölçülü ol; eğer aşırıya kaçarsan, bazıları sana hak ettiğinden daha az değer verebilir.

** Beni ben olarak kabul etmeyenden uzaklaşırım, beni değiştirmek isteyene kızarım.

** Seyircilerini memnun edemeyen palyaçolara tavsiyem: Budala rolü yapınız. Çünkü her budalaya gülen biri mutlaka vardır.

** Şöhret, bir anda ortalığı aydınlatıp aniden kaybolan bir ışık gibidir.

** Dalkavuk, yağ çanağını dilinin altında saklar.

** Yüreğin boşsa, elin kolun dolu olsa ne fayda?

** Alkışla gelenlerin çoğu, alkışla gitmemiştir.

** Külfet olarak gördüklerin, belki de nimettir.

** Bazen kendini kaybet ki bulduğunda sevinesin.

** Zarf o kadar güzeldi ki, bakakaldı. Hâlâ bakıyor. Zarfı açıp da içindekine bakmak, aklına bile gelmiyor.

** Gösterişi sevenler, gösterişsiz olduklarını düşünenlerdir.

** Başkalarının seni kıskanmalarına yol açacak davranışlardan kaçınırsan, düşmanlarının sayısını da artırmamış olursun.

** Tarlaya baskı tohumu ektiysen, bir gün mutlaka isyan meyvelerini toplarsın.

** İhtiras, insan trenin lokomotifidir. Trenin gitmesi için lokomotife ihtiyaç vardır, ama lokomotif çok süratliyse trenin raydan çıkıp devrilmesi de söz konusudur.

** Nerede olduğunu ve ne olduğunu bil! Yüksekte misin, alçakta mı? İnsan mısın yoksa başka bir şey misin?

** Nefsinin her an sana karşı saldırıya geçebileceğini bil ve ona göre hazırlıklı ol.

** Kıskançlık tüketir; kıskananı.

** Başkalarında kusur olan, sende niçin meziyet olsun?

** İlgilendiklerim, ilgilenmediklerimden daha azdır.

** Nefis, pazarda köle arayan bir efendi gibidir. Gözüne kestirdiğini de genellikle alır.

** Denedin ve gerçeği kendine uyduramadığını gördün değil mi? Öyleyse kendini gerçeğe uydurmaya çalışmalısın.

** Gözlerini konuşturanın, dili ile anlatmaya ihtiyacı yoktur.

** Gülmek için bahane yaratınız.

** Günah olmasaydı şeytana da gerek kalmazdı.

** İnsanoğlu canavarlıktaki üstünlüğünü hayvanlara kanıtlamaya çalışıyor. Oysa buna hiç gerek yoktu!

** Gözyaşı, ilâç olarak da silah olarak da kullanılabilir.

** Aptalca yapılan her işin, aptalca bir gerekçesi vardır.

** Büyük olmayı istemek, büyük olmak demek değildir.

** Sahip olduklarımız arttıkça, aç gözlülüğümüz azalmaz; aksine katlanarak artar.

** Düşüp kırılan bardak artık bardak değildir, tabak da tabak değildir; ama ne hikmetse bu kalp durmadan kırılmasına rağmen hâlâ kalp olma özelliğini muhafaza ediyor.

** Hırsın yokluğu pasifliktir; azı karardır, çoğu ise zarardır.

** Senin kaderden şikâyetin mi var? Ya kaderin senden?

** Önemsenmediğinden yakınanlara Sen önemsemiş miydin? diye sor! Çünkü önemsenmek istiyorsan, önemseyeceksin.

** Kıskançlığı ayıplayan o kadar çok kıskanç var ki

** Sabırsız kişi bunun cezasını, ileride daha çok sabrederek ödemek zorunda kalır.

** İçimi merak ediyormuş; sanki dışımı anladı bitirdi de!

** Dili sivri olanla ve eli uzun olanla arana bir mesafe koy.

** Önyargılarımızın bizi götüreceği yer, başka bir önyargıdır.

** Yerinde ve haklı gurura bile karşı çıkanların gurursuz olduğunu söylersem, bunlar hemen benim gururumla oynamaya kalkacaklardır.

** İçimizde bir çocuk varmış. Bulamıyorum. Çocuk olduğum için mi?

**Kıskançlık ateşini söndürecek su zor bulunur.

**Bela kolay gelir, zor gider. Tabii ki belayı defetmek için mücadele etmeli, ama yetmez; sabır da gerekir.

ORUÇ BABA

Yorumlar

Başa Dön