Bir gece yarısıydı, bir yokuş çıkılacaktı
Gümbetten biteze giderken dermanım kalmadı
Kalmadı gücüm, yetmedi nefesim
Bir yolu olmalıydı, çıkmalıydı bu yokuşu
Elimi tutan olmalıydı, yetmeliydi gücü
Günlerden cuma, vakitlerden öğlen
Turuncu umutlar, buluttan kanatlar
Telaşlı anlar, birden bire, bam diye
Kulaklarımda bir kalp çarpıntısı
Şimdi sırası değildi anlardın çünkü
Oturupta bir kaldırımın kenarına
Geçmesi beklendi eller kalbin üstünde
Derdi var kalbin göğüs kafesiyle
Aklımdan zorum varmışcasına
Ne haddime seni sevmek
Memleketten gurbete giderken
Uğrandı bir gece yarısı sabah beklendi
Çorba içildi, hava ağardı, düşüldü yollara
Yürüdüğün yollardan da geçtim ama
Göremedim bir türlü uzaktan da olsa
Kalkacakken otobüs gardan
Gök, damla oldu boşaldı
Önce o şehir ağladı halime
Kavuşamadan ayrılık mı olurdu
Bu revâdan devâmı olurdu
Bir kaç hatıra aldım da ordan
Seni hatırlatan seni andıran
Otobüs camından bakarken dağlara
Hüzünlü nakaratların ardından
Bir gözyaşı bıraktım arkanda
Yanağı kızartan, yüzümde kuruyan.