Minik ellerinde tartı kantarı
Küçük bir çocuk
Ağlıyor hıçkırarak
Bir soğuk kış akşamında
Ne ise sıkıntısı
Sokak ortasında…
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Yüreğim delilenir!
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Duyarsa Erciyes celâllenir!
Boşaltır üstümüze
Bütün kar ve kışını
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Sileyim gözyaşını
Yaklaş, sevgi ile okşayayım başını.
Ey çocuk!
Ne kadar üşümüş…
Buz tutmuş ellerin!..
Söyle, soğuktan mı
Açlıktan mı titriyor sözlerin ?
Bakışların tipiye tutulmuşçasına
Ürkek, telaşlı...
Niye ayazdan kavrulmuş gibi güllerin?
Gülmeyi unutmuş gibisin
Bilinmez, kaç zamandır!..
Özleminle içim kandadır
Ey çocuk!
Yaklaş da koklayayım başını!
Ey çocuk! Sus, ağlama!
Göz yaşların ciğerime saplanır.
Ey çocuk! Gel bana, gel!
Duyarsa Erciyes gazaplanır!
Boşaltır üstümüze
Gazabını, hıncını!..
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Paylaşalım acını!..
Şu soğuk, buz kesen
Tipili havada
İşin ne?
Ne arıyorsun dışarıda ?
Akranların uyurken
Mışıl mışıl
Sıcacık yatakta…
Ninni dinlerken şefkatli bir kucakta…
El-ayak çekilmiş
Bir canlı bile yokken
Neredeyse ayakta
Üşüyorsun sen
İliklerine kadar
Hücrelerine kadar
Donarcasına sokakta
Ne olur koş ısın
Taşlaşmış sinemi yak da.
Suskun durma!
Bir şeyler söyle !
Gözlerime bak da
Hüzünle yere eğme başını
Yazık olur, dökme yere
Gir, yüreğime dök göz yaşını.
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Yüreğim hicranlanır.
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Duyarsa Erciyes üstümüze çullanır!..
İndirir suratımıza
Soğuk soğuk kırbacını…
Ey çocuk!
Sus, ağlama!
Sancım edeyim, sancını.
Ey çocuk!
Ayakkabın bile yok ayaklarında…
Yırtık, pırtık bir elbise
Bu yaşta çökmüş omuzlarında…
Üşümüş ellerin…
Isıtayım…
Ellerime uzan da!..
Sen bizdensin…
Bizlerse senden..
Sahip çıkmamışsak da!..
Durma öyle…
Ürkek ürkek uzakta!..
Koş yürekler bul sığınacağın!?
Ömrünü bitirme…
Şu acımasız…
Merhametsiz sokakta!..