Geldim Yoktun

Karanlıkta ışıldıyordun. Ama şimdi bunu da anlıyorum. Işıldayan da sen değildin. Üzerine geçirdiğin küstahlığının, kibrinin zırhıydı, gözlerimden çıkıp üzerine düşen ışığı bana yansıtan. Gözlerimi kamaştıran. Sen değildin ışığın kaynağı. Bendim.

yazı resim

Geldim yoktun. Hep yoktun. Hiç yoktun. Senle aynı sahneyi paylaştığımızı sanırken şimdi anlıyorum tek kişilik bir oyundu bu. Senle aynı sahneyi paylaşmak bir yana izleyenler arasında bile değildin sen. Belki geçerken koridordan kapıyı açıp baktın içeri yalnızca. Kapının ardında ne olduğunu öğrenmek için. Birkaç an yetti anlamana. İlgini çekmedi kapattın kapıyı ve devam ettin koridorda yürümeye. Kendinden sonsuz emin, dimdik, dosdoğru.

Seninle yine o koridorda karşılaşmıştık. Hatırlamazsın. Dışarıda yağmur yağıyordu. Karanlıktı. Sen biriyle konuşuyordun. Ne yüzünü gördüm, ne gözlerini, ne de saçlarını …. Yalnızca siluetini gördüm ben. Konuşurken hareket eden ellerini bir de. Bir de sesin. Ağzından çıkanların hiçbir kelimeyi duymadım, anlamadım. Ama sanki kelimeler ağzından çıkıyor koridorun havasına karışıyor gelip tenime dokunuyordu. Belli ki yine yanılmıştım.

Karanlıkta ışıldıyordun. Ama şimdi bunu da anlıyorum. Işıldayan da sen değildin. Üzerine geçirdiğin küstahlığının, kibrinin zırhıydı, gözlerimden çıkıp üzerine düşen ışığı bana yansıtan. Gözlerimi kamaştıran. Sen değildin ışığın kaynağı. Bendim.

Geldim yine. Yoktun. Hep yoktun. Hiç yoktun. Ben hep yalnızdım. Şimdi anlıyorum hiçbir zaman değişmeyecek bu. Ben hep yalnız kalacağım. Yalnızlığım içinde devam edeceğim seni yaşatmaya. Kafamdaki seni yaşatmaya. Sen olmayan seni.

Gerçek olmadığını bilsem de, bunun bir oyun olduğunu bilsem de tek başıma oynadığım, hiçbir şey değiştiremiyor içimdekileri. Ben hala seni….….Sen olmayan bir sen olsa da bu.

Bir gün değişecek mi? Gerçeği kabullenip vazgeçecek miyim seni istemekten, olabilir mi diye düşünmekten, bu komik oyunu oynamaktan? Evet, ise cevabı o gün hayattan da vazgeçmiş olacağım. Umutların bittiği yerde ölümün sessizliği başlar çünkü. Umuttur yaşatan insanı çünkü. Umutlar bitiyse ne gerek var dahasına. Bu işkenceyi uzatmaya. Gerçi umuttur aslında işkenceyi uzatan. Ama dediğim gibi umuttur yine yaşatan insanı, bir işkence olsa da yaşamak.

Karar vermek gerekir. Bir işkenceyi yaşamayı seçmek mi, yoksa işkenceye son verecek son bir hamle yapmak mı? Cesaret ister her ikisi de. Hangisi daha fazla? İkincisinde biter her şey işkence dahil bir anlık cesaret gerekir yalnızca, birincisinde ise değişen bir şey olmaz, işkenceyi yaşamaya devam edersin daha fazla cesareti gerektirir belki de.

Geldim yoktun. Hep yoktun. Hiç yoktun. Hiç olmayacaksın. Hangisini seçmeliyim? Sonsuz bir işkenceyi mi yoksa bir anlık cesaret gerektiren sonu bilinmez bir bitişi mi?

Başa Dön