Gereksiz Bir Yazı I

Doğum günüm, zor günler... Kalemden dökülen gereksiz bir yazı...

yazı resim

Galiba hiç uğramadım sana ne zamandır "beyaz sayfam"... Bir uğrayayım dedim, elime ne geliyorsa zihnimden ne geçiyorsa yazayım dedim... Saçmalarsam kusuruma bakmazsın değil mi? Bakmazsın bilirim, sen bizim gibi etten kemikten değilsin ki duygularını yüzümüze vurabilesin...

Gün olur insanlar hüzünlerini yazar gün olur mutluluklarını yazar sana, sende itiraz etmeksizin kabul edersin hepsini, her şeyi, herkesi... Peki ya biz? Biz niye insanlar her şeyiyle kabul edemeyiz ki? Kabul etsek gelmeyecek mi imrenilesi günler, istenilesi insanlar ve muazzam duygular... Kötü yanlarıda olacak tabii... Zihnimiz daha fazla yorulacak, kendimizi, bünyemizi daha da bir zorlayacağız. Zor gelecek başta fakat sonra bunada alışmaz mı vücudlar? Alışır alışır öyle bir güzel alışır ki...

Neden zor dünyayı zor insanlar olarak içinden çıkılamayacak hale getiririz ki... Bilerek mi yaparız biz bunu, hiç sanmıyorum... İnsan bile bile böylesi bir dünya ister mi? İstemez değil mi?

Olsun be... Bu dediklerimi belki hiçbir zaman göremeyeceğiz ama yinede, ısrarla "olsun be."

Hayat bizden yine bir şeyler götürecek hatta birden çok şeyler... Ama elbet gün gelecek bir şeyler de getirecek. O getirdiği şeyler bize götürdüklerini unuttursun yeter ki. Ben bir ömür boyu "olsun be" demeye hazırım o götürdükleri için...

Ben hazırım hayat ya sen? Getirdiklerine de götürdüklerine de amenna... Elbet bir gün... Elbet bir gün... Elbet bir gün sende beni mutlu edersin. İşte o zaman ödeşiriz seninle dünden kalan hesabımız için...

İstemediğimiz gibi olsa da, zor da olsa sana koskocaman bir "olsun be" diyorum son olarak...

Ben hazırım ey hayat peki ya sen? Haydi bir şans daha verdim sana; uzaklaşma bu sefer yaklaş bana "seviyorum çünkü seni"...

Başa Dön