Gülüm
*****Hâyânın bülbülü çok ama gülünü soldurmuşuz
*****Tohumların yüreğine kibrimizi doldurmuşuz
Yaldızlı bir fırtınada fişlenmişiz gülüm
Adımı adının yanına yazmazlar artık
Dîdârını göremedikçe sürecek bu kıtlık
Dekorlar paramparça,delgeçler iş yorgunu gülüm
Çaresizlik diz boyu, nazlı meyveler çürük
Demet demet yosun tutmuş güzelim kütük
Paravanlar açıldı,etrafa tehditler saçıldı gülüm
Öfkeler ödül aldı noter onaylı
Palyaçolar gülerek bakıyor bize alaylı alaylı
Telgrafın tellerine kuşlar konmuyor gülüm
Telaşlı bir kaçış var vitrinlerden
Medet umulur oldu Kaf dağındaki nesrinlerden
Sıcacık sahlebe hasret kaldık gülüm
Buz kesiyor örselenmiş mehtap
Sadece hüznü öğretiyor nâdân kalan kitap
Binaların dışı bakımlı içi harâbe gülüm
Göğsümüzde al oyalı yaka kartı taşıyoruz
Bir cadı süpürgesi bulmuşuz, insanlığımızı aşıyoruz
Şimdi “Sen de kimsin? “ diyeceksin haklı olarak
Ben, ürpermiş notaların yalnız bülbülüyüm
Seni çok özledim müstesnâ gülüm…
(ATAKUM-ŞUBAT/2010)
Dursun Tiftik