gülüşüm var sanıyorsunuz yaşamımla ilintili.
Benimde iyi şeyleri arzu ettiğimi düşünemessiniz, çünkü öyle gözükmüyor oturduğunuz sıcak
yerlerinizden.
Güldüğüm kendime sanıyorsunuz,
kendi tutunamayışıma ve kendi düşüşüme.
Hayır.
Güldüğüm sahte gülüşler;
elimden tutup sonra da sinsi gülüşleriyle beni düşüşe bırakanların suratına kondurduğum sahte gülüşlerdir.
Acıdırlar üstelik.
Bu acı bir biber acısı değil bu arada.
Bakışlarınız yukarıdan, kibirli ve şükreden, bana deli gülüşünü hediye ediyor.
'Şükürler olsun' bu halde değiliz fısıltıları çepe çevremdeyken soruyorum kendime,
kağıt ve kalemin keşfi neye?
Neden elime tutuşturdunuz bunları?
Başkalarının hizmetine mi?
Yada bunu için mi?
'İbreti alem için' diyelim bunun adına.
siz rahat edin diye basamakları düşüyorum; inmeden.