İki harf arası uzaklık bize zaman
Yüzlerce kilometrenin çarpımlarla bulunuşu
Einstien’in kuramlarına göre hareketliysek
mesafeler kısa
durağansak alanlar binlerce kilometre uzaklık bize
Düş kuruyoruz yıldız çağıran ayinlerimizle
Bir yıldız parlıyor sarımtırak birinci kadirden
Dokuzuncu kadir yıldızları silikleştirerek
Yıldızlar düşüyor nebulama
Gün dönüyor
Olabildiğince uzaklık bana zaman
Astığım biberlerin acısıyla yanıyor gecenin soluğu
Kanıyor ipten sarkan tenin üşümüşlüğü
Kırmızı bir pelerin oluyorum sırtıma
Yangın oluyor tenim
Gün doğuyor
Taştan ekinler arasında
Oraklarla savrulmuşluğumu biçiyorum
Noktasal uzunluğumuz arasına çektiğimiz
Doğrumuzu kesmişler
Biçare karanlıklara kalışımızda sebepsiz değil
Az önce satır aralarını düşle doldururken
Şimdi
İki harf arasındaki bağlacı bulamıyorum
Balık kokuyor köşeyi döndüğümde yollar
Zamana sinen gidişlerin kalıntısı mıdır
Bu kokuşmuşluk
Rüzgar değiyor saçıma
Gün kokuyor