HADİ YAZ PARMAKLARIM
Hadi yaz parmaklarım. Şimdi zamanıdır uzun zamandır yazmayışının. Hele ki suskun kaldığın şu kısa zamanın inadına yaz. Bir sigara yak ve dumanını en bohem şekilde üfle hayatının suratına. En ağır küfürlerle çık karşısına. Çık ki seni görünce kaçası gelsin her defasında. Hayatı sevmediğini bile bile, yaklaş en illet halinle. O şimdi kaçıyor ya,yapış sülük gibi yakaladığın her yerde. Karşına çıktığı her zaman saldır köpekçe. Her terk ettiğine her terk edişine manalı bir tebessüm gönder pulu olmayan mektupçasına. Geceyi uyandır uykusundan, gündüzü bırakma aydınlığa.
Hadi yaz parmaklarım. Şu buhran saatte titresin kâğıdın. Kalemin yazarken kırılsın. Yazacakların yok satmasa da okuyan gözler sıkılsın. Ne de olsa Süreyya diye bir yıldız kaydı gitti ve artık dönmeyecek. Görmediğin bilmediğin şeyi kaybetmek. Her neyse sen yazmaya devam et parmaklarım. Süreyya demiştik değimli? Ha işte dediğim gibi. Sahi nereye gitmişti bu Süreyya. Yazmıştı parmaklarım ama okuttuğum gözlerimi yanlış seçmiştim. Bilmem ki ne demeli. Kızmalı mı, yoksa fıttırmalı mı? E kime kızmalı, neye fıttırmalı. Boş ver hadi yaz parmaklarım. Süreyya hissedecektir. Ben öyle hissediyorum.