cumartesi gibi
perşembe
çarşamba sonrası
cuma evveli
takvimde parmakla gün ararken
koordinat önemli
bugün
hiçbir şey olmadığı bilinmeli
sıradan ölümler
doğumlar
aralığın azizliğine uğrayıp donanlar
mektup bekleyenler
gelmeyenler
bugün de öylesine sevindiler
üzüldüler
beklediler
doğup öldüler
içi termos gibi kırılanlar
dışardan sağlam görünenler
bugün
içlerini toplamadılar
biliyorlardı ki
kendi içlerinde bir kendileri gezerdi
kendi kırıkları kendi ayaklarını hiç
kesmezdi
cumartesi gibi
yağmur inmekle inmemek arasında
sanırsın
damlacık
papatyaya vurgun arı
yerenlik eder
kah o fırtınanın rüzgarına
kah bu kasırganın
toprağa yüz sürmeden daha
cumartesi gibi perşembe
cuma evveli
çarşamba sonrası
aslında
neyin nereden gelmeyeceği belli
misal hangi annenin kahraman doğurmayacağı
bir yüz yıl daha hangi rahimlerde
kurtuluş aranmayacağı
hangi adamın sokakta donmayacağı
misal hangi mektubun gelmeyeceği
hangi gözlerin dolusunun
pınara süzülmeyeceği
yine de perşembe bugün
tüm cumartesiliğine rağmen
nihayetinde
bu da
haftanın ibneliği