"Yazmak, aslında, 'biraz daha çay alabilir miyim?' demenin bin bir türlü dolambaçlı yolunu bulmaktır." - Virginia Woolf"

yazı resim

Mahçup hissediyorum kendimi sana karşı sevgilim,
Her elime alışımda telefonu vazgeçiyorum numaranı çevirmekten
Kulak memelerim kızarıyor söyleyeceklerimi düşünürken
Söz arıyorum, en doğrusu hangisi seçemiyorum, saçmalıyorum..
İçinde yüzdüğüm bi matrix ve debelendikçe her yerime bulaşan sıvısı gibi
Sözcüklerin arasında kaybolan duygularımın esamesi okunamıyor bu yüzden,
Ben de buradayım heeyy, diyen bi yürek var ama duyulmuyor ki sesi
Ürkmüş hayvanın nefesi gibi içten ve hırıltılı geliyor onun da sesi,
Boğazımın boğumlarındaki düğümlere takılıp düşüyor sözcükler
Ve bitürlü seni seviyorum diyemiyorum anasını satayım..
Aşk, dilimin basiretini bağlayan görünmez bir ip olsa gerek,
Konuşmaya çalıştıkça saçmalayan, kelimeleri birbirine karıştıran
Her şeyi elime yüzüme bulaştıran lanet olası bir halüsinasyon görüyorum,
Kurtulmak istiyorum bu durumdan, yardım et sevgilim
Tut elimden, uzat elini michelangelo’nun tablosundaki gibi..

Ulaş Tuzak

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön