Hayal Gücünün Paradigması 1

Yıllar önce kurguladığım ve bir internet sayfasında paylaştığım bu öyküm kopyalayıp yapıştır mantığı ile çalışan bir sürü İnternet kullanıcısı tarafından kendilerine aitmiş gibi kullanıldı. O zamanlar imla kurallarına önem vermeden yazdığım bu öykü ya da öykü denememi bir daha düzenleyip sizlerle paylaşmak istedim. Bir çok kimse uzun yazılardan hoşlanmıyor bu nedenle küçük parçalar halinde sizlerle de paylaşmak istedim.

yazı resimYZ

Sercan, bir sabah okula gitmek için otobüs durağına yaklaştığında içinden bir ses otobüse binmemesini söyler. O yürümeyi severdi. Çoğu zaman daha ilerdeki durağa yürür otobüse oradan binerdi.

İşte böyle bir gün, yürürken sol tarafına baktığında her gün geçtiği bu yolda daha önce farkına varmadığı, ulaşması gereken bir yer olduğu düşüncesine kapıldı. Parkın içinden geçen yola doğru yöneldi. Tamamen içinden gelen sese kulak vererek hareket etmekteydi. Ses net bir tonda, her kelimesi gün gibi açık düzgün cümlelerle iletişim kurmakta idi. Hiç kimsenin bilmediği ve asla bilemeyeceği bilgiler Amazon nehrinin suları gibi derin ve hızlı biçimde dökülüyordu.

Sercan ın dikkat ve ilgisi o kadar yükselmişti ki her bilgi yerine yerleşiyordu. Tüm olan biten hafızasının raflarına kendine has bir düzen ile doluyordu. Dağınık bir şekilde atılan bilgilere ulaşması zor ve çok yer işgal ettiğinden Sercan farkına varmadan bir sistem içinde bilgi depoluyordu. Dış dünyayla alakası kesilmiş ve dışarıda olan biteni algılayamaz durumda idi.

Parktan çıktığında okula iki saat geç kaldığını anladı. Parkta dış dünyadan alakasını kestiği halde nasıl yürümüştü. Bu süre boyunca bedenini ne kontrol ediyordu da hiç dikkat çekmeden normal bir insanmış gibi görünebiliyordu? Normal görünmüyorsa birileri müdahale etmeliydi. Ama onca kalabalıkta kimse bir anormallik hissetmemişti.

Bu iki saat içinde onca yıllık okul yaşamı boyunca elde edemediği bilgiler Yağan kar ın birikmesi gibi istiflenmişti. Tarif etmesi güç bilgilerle dolu olan kafasında insanlara anlatamayacağı ve insanların onu asla anlamayacağı düşüncesi tedirginlik vermekteydi. Sercan, o güne kadar kafasında oluşmamış onca şey ne olmuş da bir anda ortaya çıkıvermişti? Yoksa içinde açığa çıkmaya çalışan biri mi gizlenmişti. Kafasında bazı soru işaretleri de belirmişti parktan çıktığında, bunları tekrar değerlendirmek üzere ilgisini okuluna ulaşmaya yönelterek en yakın durağa doğru yürüdü.

Otobüste yolculuk boyunca bilinç üstü ile bilinçaltı arasında gidip gelmeler yaşadı. Evrenin uzam boyutları anti evrenin uzam boyutlarıyla zaman ve mekân çakışması mı yaşamıştı? Karşıt evrendeki yansıması ile bir bilgi akışımı idi yaşadıkları? Şuuru uzayın derinliklerine uzanımlar yapıyordu. Evrende bir nokta olan şuuru ile başka noktalar arasında kıyaslamalar yaparak, muğlâk olan kavramları açığa çıkarıp olan bitene tanım getirmeye çalışıyordu.

...

Başa Dön