Hayatımız?

Ömür uzun olduğu sürece mi yaşama anlam katar, yoksa yaşanmış anlarımız çoğaldıkça mı, yoksa yaşamak istediğimiz olgu mu bizi gerçeğe götürür, tutunmak istediğimiz hayata...

yazı resim

Hayat olarak başlamak istedim ilk yazıma bu güne kadar
ne için olduğunu bilmediğimiz bir suyun akışına bırakıp gidiyoruz kendimizi. Hep dahaları düşünerek hayatımızı anlamlı kılmaya çalışıyoruz, daha iyi bir ev, daha iyi bir yaşam, daha sağlıklı bir ömür. Peki bunları yaparken ne bizi bu kadar etkiliyor ne bizi dahalara sürüklüyor, hırs mı, hüzün mü, sevinç mi, saygınlık arayışı mı, yaşamayı anlamlı hale getiren bu sebep ne olabilir ki.
Hayatımızın ne demek olduğuna yeni yeni anlam vermeye başladığım o çağda, büyük bir dönüm noktasının eşiğinde sesleniyorum bugün size. benim için yaşamak tek hayalime ulaşabilmekmiş, yapamadığım yada elde edemediğim ressamın tualindeki fırça darbelerine hayranlıkla bakarken sahip olamadığım o tarifi olmayan güç. Yaşam bazıları için çok hürmetkar altın kaseler içerisinde sunuyor bütün imkanlarını bazıları içinse damla damla akıtıyor. Peki neden bu kadar çok zorluyor derken işte o damlaları biriktirmiş bir çocuk çıkıyor karşıma eli yüzü kir pis içerisinde,elleri kapkara olmuş ama o kadar mutlu ki işte o çocuğun gözlerinde buluyorum bütün sorularımın cevabını.
Anladım ki hayatı anlamlı kılan tüm zorluklarına rağmen yaşama sımsıkı tutunmakmış hiç bitmeyecek bir şarkı gibi. Geleceği için endişe değil umut beslemekmiş, ömür kısa yada uzun olsun yaşam sadece arkanda senden kalan küçük ayak izleri bırakabilmekmiş.

Başa Dön