"Yarın, bildiğim kadarıyla, bugünden daha az mükemmel olacak. Ama en azından bir 'yarın' var." - Terry Pratchett"

yazı resim

Sen hiç akasya ağacına çıktın mı
Yaprakları yeşilken..
Hani çiçekleri beyaz olur, biraz da pembe,
Altından tren geçerdi,
Yoksa gördün mü sen de..

İki çocuk:
Biri dal gibi ince uzun,
Kısa ve matruş Diğeri..
Sırtlarında çanta okula gidiyorlar
Bu görevi onlara kim verdi bilmiyorlar..

İstasyon:
Gri taş bina,
Önünde banklar var yan yana..
Ve hat boyunca ağaçlar.
Ağaçlar bakımlı
Belli ki her sene budanıyor,
Belli ki her akşam sulanıyor..

Yaklaşınca istasyona çocuklar,
İnce uzun olanı
Ucu yırtık çantasını arkadaşına emanet etti,
Ve bir çırpıda akasya ağacının dallarına yerleşti..

Sen hiç akasya ağacına çıktın mı
Yaprakları yeşilken..
Hani çiçekleri beyaz olur, bazen de pembe..

Çocuklar her zaman akasya ağacına çıktılar.
Bazen oyun olsun diye atalarından kalma,
Bazen de yemek için çiçeklerini..
Öyle mutlu etmişti ki,
Yerden yukarda olmak ağaçtakini
Çiçekleri yemeye koyulmuştu
Ve açlıktan başka her şeyi unutmuştu..

Zaman güneşten ışık, ışık damladı,
Matruş çocuk geç kaldıklarını anladı
Seslendi arkadaşına
Sesi, tren düdüğünde çınladı

En körpe çiçekleri yemek için
En uç dallara uzanmak
Utanmak en güçlü duygudur insana
Bir de yoksulluktan utanmak..

Sen hiç akasya ağacına çıktın mı
Yaprakları yeşilken..
Girmeden istasyona kesik kesik öttü tren

Arkadaşı kırılan dalın sesini duydu
Lokomotifin altında yatan, ince uzun çocuktu..

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön