"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

yazı resim

HEDEF
Kısık, olabildiğince kısık
Sentil çakısıyla ayarlı gibiydi bakışları
Her ikisi de aynı açıklıkta o gözler
Bakmıyor dövüyorlardı sanki
Yaramazlıklarımdan bilirim
Kızılcık dalı geldi aklıma o bakışlarında
İyi haşlardı.
Kısılmış gözler bir namlu gibiydi
Kalp gez olmuş
Beyin ise arpacıkla çakışıyor
Hedef;
O an, nehir gibi kan pompalamaya başlayan
Haşlanmaya razıyken
Delilikleri depolamış ve sadece gitme diyen bu yürek,
Tıraş köpüğü muamelesiyle baş başaydı.
Yıka! Köpüklü kalma!
Diyordu mermi yuvasında bakışı
Gez kalp olmuş
Beyin arpacık
Ve mermi gibi gelen o kısık bakış
Fıskiye yapmıştı kan nehrini o yürekte
Dağılmıştı kol kol üç mevsime
Dekordum artık
Ardımdan anlatılacak hüzünlü hikâyelere
Belki de sis olacaktı kan nehirlerim, kızıl.
Bahar kızıl, yaz kızıl, sonbahar kızıl
Ama üşürdü, çok üşürdü
Ve kapamasın gözlerini,
Kış farklı olmasın diye sarıldım, ısındık
Kış mevsimi de kızıl olsun, ısınsın
Devam etsin gidiş bakışı
Beyazda kırmızı olmak daha güzel
Beyaz o

Gürsel ÇOLAKOĞLU

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön