O ağlamayalı bayağı oldu.
Ruhu da toprakları gibi kuru
Issız ruhundaki kükürt kokusu
Geçmişte verdiği savaştan kalma
Gözyaşları damla damla düşerdi
O anlarda çok mutluydu halbuki
Galiba o ağlamayı severdi
Hıçkırıkları hala hatırımda.
Yazılması gereken bir hikaye
Günün birinde duyulur belki de
Genç kadının acıları herkese
Kendinden bir şeyler hatırlatınca
Kadın herkesi sevmeyi severdi
Her çiçeği koklar, durup öperdi
Güzel kokan çiçeğin dikenleri
Boyardı dudaklarını kanıyla
Aldırmazdı kadın, önemsemezdi
Onun tek istediği çiçeklerdi
Çiçeklerle bezenmiş bir bahçesi
Olsaydı keşke sunacağı ona
Bahçeye değil de ona sahipti
Yıllar önce ona bahşedilmişti
İlk görüntüde sundu sevgisini
Adam kadınına, kadın adama
Adama ait sevgi edebiydi
Çünkü kadının verdiği saf sevgi.
Adam kadına bunu hiç vermedi
Kadın kalbini kaybetti o anda
Rüzgar estikçe kadın acı çekti
Acı haber rüzgarın getirdiği
Yakında son bulmayacak gibiydi
Sadık kalamadı adam kadına
O an unuttu kadın ağlamayı
Mutluluk ona sadece bir anı
Ne yaptı ise hatırlayamadı
Başladı kendi ile savaşmaya.