Mevsimin en kavurucu zamanları. Benimse buz tuttu her yanım. Soğukluğunu hissettim yalnızlığın. İçimi kapladı birden buz gibi bir esinti. Bir damla yaş süzüldü gözlerimden, boğazımdaki düğüm çözüldü, açıldı kapıları hüznün.
Bir "Zaman Tüneli" içinde bulunduğum. Tebessümleriyle, aşka dair sözleriyle, özlemleriyle, üzüntüleriyle, kırgınlıklarıyla... Soğuk bir "HOŞÇA KAL" ardında kalan, "GÜLE GÜLE" denmeyişin çığlıklarıyla...
Mutluluğa açılan kapıların, huzurun belkide tek adresi... Ürkek adımlar, küçük, sessiz... Biliyorum ne olduğunu, kim olduğunu, nerede olduğunu, bilinmezliğin gölgesinde kalsada bildiklerin.
"SENİ SEVİYORUM" derken mişli geçmişlere sığınan cümleler... Şimdiki zamanla geçmiş zamanı bir arada yaşarken, aslolanı asla bilemeyecek kadar sağır kulaklar, kör gözler, hissiz yürekler...
Donuk bakışlar, gitmeye, bitmeye hazır yürekler, "AŞK" lar tükenmeye yüz tutmuş...
Dilde kalan birkaç kelime, asla bilinmeyecek, asla söylenmeyecek...
7Ağustos 2008 Perşembe (03:35)
Dilek